Emir Maddeye Dönüşünce – 3

“Allah (c.c) göklerin ve yerin nurudur.” Nur Suresi / ayet: 35

NEREDE HAREKET VARSA orada nur vardır. Nerede hareketlenme varsa orada müekkel / görevli bir melek vardır.[1] Mesela yaşadığımız dünyanın en latif, akışkan nuru güzel kokudur. Metafizik âlemden bakınca durum biraz değişir, en katı formlardan biri olur koku. Soyut âlemin canlıları olan meleklerin güzel kokuya üşüşmelerinin bir sırrı da bu özelliktir.[2]

Allah’ın (c.c) güzel isimleri ‘Kün fe yekün’ sırrınca nur formuna bürünür ve neticede akışkan bir hal alır. “Ol! deyince oluverme” emrince envar-ı esma gölgelenir. Bu hareketlenme sonucunda âlemler vücuda gelir.[3] Eserler oluşur.[4] Zamanın içinde akıp giden bütün varlıklar Cenabı Allah’ın (c.c) nuruna mazhar olmakla var olurlar, varlığı tadarlar.[5]

Bir vasfın nur formundaki türevi o özelliğin cinsindendir. Oluşan ürün o sıfatın gölgesidir.

Kainat, Yaratıcının nurunun gölgesidir. Kutsal isim ve ünvanlarının belirdiği yerdir. Eylem ve fiillerinin eseridir.[6] Cenabı Hakkın yaratılmışlar üzerindeki tesir ve tasarrufu, emir ve iradesi iledir.[7] Dolayısıyla her an yaratılmanın sırrı nuraniyette gizlidir.[8]

İlim sıfatının yani ondan kaynaklanan Alîm isminin[9] gölgesinin nur formundaki karşılığına örnek ‘akan bilgi’dir. Teşbihte hata olmasın, meydana gelen eser günümüzdeki internete benzer akışkan bir bilgidir.

Hareket harareti, hararet kuvveti, kuvvet cazibeyi / çekimi doğurur.[10] Kudretin nur formundaki karşılığına örnek ‘cazibe’ dir. Oluşan pek çok eserden biri, her türlü çekim kanunudur.

Hakîm isminin yani arka plandaki hikmet sıfatının nur formundaki karşılığına örnek ‘akıl’dır. Oluşan sayısız eserden biri akıl nimetidir. Akıl, beynin gyruslarına / kıvrımlarına sıkışamayacak kadar yüce ve soyut bir cevherdir.

Aynı şekilde Basîr isminin nur formundaki karşılığı görebilmektir. Semî isminin nur burcundaki tecellisine örnek de işitme yeteneğidir vs...

Özetle, Allah (c.c) bir şeyin olmasını istedi mi, ona sadece ‘Ol!.’ der. O da oluyerir. [11]

Zira Allah-u Teala Hazretleri (c.c) göklerin ve yerin nurudur.. [12]


Dip notlar:

[1]. Sözler / 29. Söz / Melaike ve Ruh Bahsi

[2]. “Çünkü, onlar nurdan mahlûk oldukları için gıdâlarına nur kâfidir. Hattâ nura yakın olan râyiha-i tayyibe dahi onların bir nevi gıdâlarıdır ki, ondan hoşlanıyorlar. Evet, ervâh-ı tayyibe, revâyih-i tayyibeyi sever..”
Sözler / 24. Söz / 4. Dal / syf: 318

[3]. “Aslında yerinde duruyor gibi görünen her madde, bedenin derinliklerinde baş döndürücü titreşimleri ve var – yok uçuşmalarını gizlemektedir. Bedenimiz, ışık hızında gerçekleşen bir dalga akışıdır. Vücudumuz; kuantum dalgalarından örülen taneciklerden, onlardan örülü atomlardan, onlardan örülü moleküllerden ve onlardan örülü hücrelerden yapılmıştır. Maddenin aslı, vücutsuz enerjidir. Dolayısıyla, evrendeki maddenin temeli, maddi algılarımızla yakalayamadığımız ‘nur’dur. Mesajcı parçacıklar diyebileceğimiz emir dalgaları, uzay okyanusunun bir köşesinden diğerine, evrende gidip – gelerek çalkalanıp dururlar. Bu dalgalar bilinçlidirler..”
Sonsuzluk Yolculuğu / Muhammed BOZDAĞ

[4]. “Evet, mevcudatın mütemadiyen zevalleri, tazelenmeleri gösteriyor ki, o mevcudat, bir Sâni-i Kadîrin kudsî esmâsının cilveleri ve envâr-ı esmâiyesinin gölgeleri ve ef’âlinin eserleri ve kalem-i kader ve kudretin nakışları ve sayfaları ve cemâl-i kemâlinin aynalarıdır..”
Mektubat / 20. Mektup / 2. Makam / syf: 224

[5]. “O hazine-i gaybda eşyanın icadı “Kün” emriyle bağlıdır. Ve bütün eşyanın melekûtiyetleri, santral gibi, Hakîm, Kadîr, Mürîd, Alîm bir Vâcibü’l-Vücudun yed-i kudretindedir..”
Mesnevî-i Nuriye / Zeyl-ül Hubab / syf: 96

[6]. “Evet, kâinat o Hâlıkın nurunun gölgesi, esmâsının (kutsal isimlerinin) tecelliyatı (bir tür yansıması), ef’alinin (fiillerinin) âsârıdır (eserleridir)..”
Mesnevî-i Nuriye / Katre / syf: 54

[7]. “Binaenaleyh, Cenab-ı Hakkın mahlûkatındaki tasarrufu, yalnız bir emir ve iradeyle olur. Bizzat mübaşereti yoktur-şemsin kâinatı tenvir ettiği gibi.”
Mesnevî-i Nuriye / Zeyl-ül Hubab / syf: 94

[8]. “Binaenaleyh, eşyada bulunan intizam, muvazene, evâmir-i tekviniyeye karşı imtisal, itaat, kudret-i ezeliyyenin nuraniyeti, eşyanın içyüzünün şeffafiyeti gibi sırlardan dolayı, bir sinekle arzın ihyâsı, bir ağaçla semâvâtın icadı, bir zerreyle güneşin yaratılışı Vâcibü’l-Vücuda nisbetle mütesavidir..”
Mesnevî-i Nuriye / Hubab / syf: 80

[9]. “İsimlerin ve ünvanların kemali ise, şeksiz, şüphesiz o failin kemal-i evsafına (vasıflarının mükemmelliğine) delalet eder (delil olur). Zira, sıfat mükemmel olmazsa sıfattan neş’et eden (kaynaklanan) isimler, ünvanlar mükemmel olamaz..”
Sözler / 32. Söz / 3. Mevkıf / 3. Maksat / 5. İşaret / syf: 1016

[10]. “Hareket harareti, hararet kuvveti, kuvvet câzibeyi (her türlü çekim kanununu) zâhiren (görünürde) tevlid eder (doğurur) gibi bir âdet-i İlâhiye (İlahi bir prensip), bir kanun-u Rabbânîdir (rabbani bir yasadır)..”
Sözler / 25. Söz / 2. Şua / syf: 358

[11]. “O (c.c) ol der, oluverir..”
Yasin Suresi / ayet: 82,
Meryem Suresi / ayet: 35

[12]. “Allah (c.c) göklerin ve yerin nurudur..”
Nur Suresi / ayet: 35

  19.02.2012

© 2021 karakalem.net, Aykut Tanrıkulu




© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut