BİR ÂLİM, bir gün, münzevi halde, tek başına yaşayan bir âbidi ziyarete gitmişti.
Sözün bir yerinde, âlim, âbide:
“Oturup inzivaya çekildiğin bu halvethanede kendisiyle arkadaşlık edeceğin kimse yok herhalde” dedi.
Bunun üzerine, âbid zat elini mushafa uzatıp dizlerinin üstüne koydu ve Kur’ân’a işaretle:
“İşte” dedi, “arkadaşım budur.”