Kuranla Yaşayanlar

Parça ve bütün

BİR GÜN bir adam Abdullah b. Abbas’a gelip:

“Ben Kur’ân’da bazı âyetler görüyorum, onlar bana aralarında ihtilaflı geliyor” dedi.

İbn Abbas:

“Nelermiş onlar?” diye sorunca, adam şu âyetleri sıralamaya başladı:

“‘Sûr’a üflendiği zaman, aralarında o gün (böbürlenecekleri) soyları sopları olmadığı gibi, (birbirlerinin halini) de soramazlar.’37 Halbuki şu âyet de var: ‘Birbirlerine dönüp soruşurlar.’38

Bir âyette şöyle denir: ‘O gün inkâr edip peygambere başkaldırmış olanlar, yerle bir olmayı ne kadar isterler ve Allah’tan bir söz gizleyemezler.’39 Halbuki şu âyet de var: ‘Sonra, Rabbimiz Allah’a and olsun ki bizler puta tapanlar değildik, demekten başka çare bulamazlar.’40

Nâziât sûresinde ‘Ey inkârcılar! Sizi yaratmak mı daha zordur, yoksa göğü yaratmak mı? Ki onu Allah bina edip yükseltmiş ve ona şekil vermiştir. Gecesini karanlık yapmış, gündüzünü aydınlatmıştır. Ardından yeri düzenlemiştir’41 buyuruyor. Ama burada da göğün yaratılışı yerin yaratılışından öncedir: ‘Ey Muhammed! Onlara de ki: Siz yeri iki günde yaratanı mı inkâr ediyor ve O’na eşler koşuyorsunuz! O âlemlerin Rabbidir. O yeryüzüne sabit dağlar yerleştirdi, onu bereketli kıldı. Arayanlar için yeryüzünde gıdalarını normal olarak dört günde (dört mevsim) takdir etti. Sonra, bir duman halinde olan göğe yöneldi. Ona ve yeryüzüne ‘İsteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin’ dedi. İkisi de: ‘İsteyerek geldik’ dediler.’42

Hem Kur’ân’da ‘Allah affedici, merhametli oldu,’ ‘Allah azîz ve hakîm oldu,’ ‘Allah işitici ve görücü oldu’ denilmektedir. Sanki, Allah eskiden böyle olmuş bitmiş gibi...”

Adam sözlerini bu şekilde sıralarken, Abdullah b. Abbas hiç kesmeden ve öfkelenmeden onu dinledi. Sözlerini tamamladığında ise, Kur’ân’ın nasıl dikkatle ve anlayarak okunacağına dair çok dersler içeren şu cevabı verdi:

“Sûr’a ilk üflemede onların aralarında hiçbir bağ olamaz, Allah’ın diledikleri dışında herkes, gökte olsun yerde olsun, bu ilk üflemede baygın düşer. İşte bu baygınlık anında bağ da yoktur, hal hatır sorma da yoktur. Sonra, ikinci üflemede birbirlerine gelip soruşurlar.”

İbn Abbas, adamın ilk müşkilini bu şekilde çözdükten sonra, şöyle devam etti: “‘...Rabbimiz Allah’a andolsun ki, biz puta tapanlar değildik’ âyeti ile ‘...Allah’tan birşey gizleyemezler’ âyetine gelince; ‘Allah ihlas sahiplerinin günahlarını affeder. Bunun üzerine müşrikler: ‘Gelin, bir de müşrik değildik diyelim’ derler. Allah da onların ağızlarını mühürler. Vücudlarındaki her bir uzuv yaptıkları işleri söyler. O sırada, Allah’ın hiçbir sözü gizlemediği bilinir. O’nun yanında, inkâr edenler ‘keşke Müslüman olsaydık’ temennisinde bulunacaklardır.43

Diğer soruna gelince: Allah yeri iki günde yarattı. Sonra göğe yöneldi, başka iki günde de onu yedi kat olarak tanzim etti, sonra diğer iki günde yeryüzünü düzenledi, yani yaydı, arzdan su ve otlak çıkardı. Yeryüzünde dağları, ağaçları, tepeleri ve yer ile gök arasında bulunan şeyleri yarattı. Bunu Cenab-ı Hakk ‘Ardından yeri düzenlemiştir’44 âyetiyle ifade buyurmaktadır. Böylece arz ve içindekiler dört günde yaratılmış olmaktadır. Semâvat da iki günde yaratılmış olmaktadır.

‘Allah affedici, merhametli oldu’ kelâmına gelince, Allah kendisini bu şekilde isimlemiştir, yani O hep böyle olmuştur ve böyle olacaktır. Allah her ne irade buyurdu ise, irade buyurduğu şey mutlaka olmuştur.”

Bu açıklamaları yaptıktan sonra, İbn Abbas adamı şöyle uyardı:

“Yazık sana, Kur’ân sana ihtilaflı gelmemeli. Çünkü onun tamamı azîz ve celîl olan Allah’tandır.”




37 Bkz. Mü’minûn, 23:101.

38 Bkz. Sâffât, 37:27.

39 Bkz. Nisâ, 4:42.

40 Bkz. En’âm, 6:23.

41 Bkz. Nâziât, 79:27-30.

42 Bkz. Fussilet, 41:9-11.

43 Bkz. Hicr, 15:2.

44 Bkz. Nâziât, 79:30.

  19.04.2021

© 2021 karakalem.net



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut