“Tektip” bir “farklı”laşma

Zeyneb Hafsa

İnsan yaşamının ana hatlarının -yani doğum, eğitim ve okul süreci, çalışma süreci, aile oluşumu, yaşlılık ve ölüm- araları ayrıntılarla doldurulup bu ayrıntılar asıl hâline getiriliyor.


BİRAZDAN OKUYACAĞINIZ yazı, derinlemesine bir sosyolojik analiz çabası değildir. Bilakis, geçen asrın Türk toplumu ile şimdikinin bazı hususlar açısından naçizane bir karşılaştırmasıdır, o kadar. Böylesi bir karşılaştırma için bana cesaret veren iki ana unsur mevcut.

İlki, hâlihazırdaki ömrümün son yedi yılını ülke dışında geçirmiş olmam hasebiyle her an yanı başındaki çocuğunun serpilip gelişmesini çok da iyi idrak edemeyen ebeveynin durumunun aksine, içinde doğup büyüdüğüm topluma aralıklarla bakabiliyor olmanın verdiği avantaj. Diğeri ise gördüklerimi, düşündüklerimi, bu toplum içre yaşamayı sürdüren üçüncü şahıslar -özellikle dostlar- ile teati edebilmenin rahatlığı.

Ara sokaklar ana caddeler hâline gelirse

Topluma dair baskın değişiklikler olduğunu düşündüğüm bir husus var bugünlerde dikkatimi özellikle celbeden: İnsan yaşamının ana hatlarının -yani doğum, eğitim ve okul süreci, çalışma süreci, aile oluşumu, yaşlılık ve ölüm- aralarının ayrıntılarla doldurulup bu ayrıntıların asıl hale gelmesi.

Örneğin; doğum ve okul süreci arasının kreşe gitme, yabancı dile aşinalık kazanmayla, okul süreci ile çalışmanın arasındaki boşluğun iyi bir okula gitme, dershanelere devam etme, okul dışı aktivitelere katılmayla, çalışmaya başlama süreci ile aile oluşumu arasındaki sürecin ise düğün-dernek masrafları için para biriktirme, market tipi eş aramayla doldurulup tüm bunların kendisinin birer ana hatta dönüştürülmesi. Oysa -yaşım itibariyle çok da eski olmayan- eskilerde insanların geneli temel ana hatlara göre yaşantısını düzenlemeye çalışırdı. Ana hatların, insan yaşamının sadece ufak bir kısmını kapsaması sebebiyle de çoğunluğu oluşturan ayrıntılarda farklılaşırdı insanların yaşamları.

Eskiden “farklı”ydık, şimdiyse “fark edilen” olmaya çalışıyoruz

Bu demek değil ki eskiden insanlar birbirlerinden çok farklı yaşamlar sürerlerdi zira o zaman da farklılıkları sınırlayan başka nedenler mevcuttu, ekonomik koşullar gibi. Özetle, insanlar eskiden doğuyor, eğitim alıyor, çalışıyor, evleniyor, yaşlanıyor ve ölüyorken şimdi doğuyor, kreşe gidiyor, iyi eğitim alıyor ya da almayı amaçlıyor, iyi bir kariyer yapıp iyi para kazanıyor, market değeri yüksek kişilerle evleniyor, kontrollü yaşlanıyor ve ölüyor. Her iki hayat zincirinde ortak kalan tek husus ölüm beki de.

Bu değişimin sebepleri muhakkak ki çeşitli lakin ben temel sebebin, Marks’ın alt yapının etki baskınlığı indirgemeciliğinden çekinsem de, ekonomik gelişme olduğunu düşünüyorum. İlaveten, ileride bu ana hat haline gelmiş ara hatların aralarında da benzeri bir dönüşüm olabileceği kanısındayım. Yani insanlar özenle hazırlanmış belirli yerlerde doğup her bir aylık gelişim için psikolojik eğitime tabi tutulup güzide kreşlere gidip...

Zaman en iyi turnusol

İşte o zaman insanların yaşama dair farklılıklarını belirleyen şeyler o derece özele inecektir ki bunları şu an itibariyle tahayyül dahi edemiyorum. Tüm bu değişim sürecinin toptan kötü ya da iyi olduğuna dair kesin bir kanaat belirtmekten ise çekiniyorum zira nihai sonuçlar, kişisel tecrübeler ile sıkı sıkıya bağlı durumda. Zaman, toplum olarak, kazandıklarımızı ve kaybettiklerimizi gösterecek. Bekleyelim ve görelim.

  15.09.2013

© 2021 karakalem.net, Zeyneb Hafsa



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut