İman, insan ve mekan: kalıcı güzellik nerede?

Zeyneb Hafsa

Mekke mi güzel Stockholm mü? Bir mekana güzelliğini veren nedir? Bu sorular çerçevesinde İsveç özelinde yapılmış kısa bir tecrübe paylaşımı bu yazı.


BUGÜN ÖZELLİKLE GENÇLER arasında yaygın olduğuna tanıklık ettiğim bir eğilim, Türkiye dışında yaşama arzusu. Bunun çok çeşitli sebepleri olmakla birlikte en öne çıkanların şunlar olduğunu görmekteyiz: ekonomik durum, siyasi durum ve güzellik. Bu yazıda ilk ikisine değil de üçüncüsüne değineceğim.

Altı sene gibi uzun denebilecek bir zaman diliminde İsveç’te yaşadığımı dile getirdiğim insanların genel tepkisi şu oluyor: “Neden döndün?” Bu aslında tam bir soru olmayıp ardında şöyle gizli bir tepkiyi barındırıyor çoğunlukla: “Saf mısın ki geri dönmüşsün!” Hatta bazen bunu açıkça dile getirenler de oluyor. Bu tepkilerine gerekçe olarak öne sürdükleri temel bir argüman ise belgesellerde izledikleri İsveç’in muazzam doğası.

Doğru. İsveç diğer pek çok ülkeye göre hem doğal yaşamla çok iç içe, hem düzenli. Bu da onu “güzel” kategorisine sokuyor pek çok insanın gözünde. Oysa benim gözümde öyle değil(di) tam olarak. Fakat bunun sebebini kısaca anlatmak her zaman kolay olmuyor. Metin Karabaşoğlu ağabeyin bir sohbetinden hareketle aklıma bir açıklama yolu geldi. Bugün bizim güzel yer tanımımıza şunlar giriyor: doğal harikaları olan ve düzenli. Aslında çağlar boyu insanların yerlere dair güzellik algısı üç aşağı beş yukarı bunlara dayanıyor olsa gerek. Örneğin bu algıya göre Mekke pek de güzel olarak adlandırılabilecek bir şehir değil hem Peygamberimiz sallallahü aleyhi vesellem döneminde hem de bugün. Çünkü çorak ve düzensiz. Ancak buna rağmen Peygamber efendimiz için yeryüzünde en sevimli yer orası. Fakat bunun temel sebebi sanılanın aksine, yalnızca ve hatta çokça, orada doğmuş olması değil. Bilakis oranın insanoğlu ve özelinde müslümanlar (Allah’a teslim olanlar) için önemidir. Zira rivayetlere göre orası insanlığın ilk yerleşim yeri, yeryüzündeki ilk mescidin de olduğu yerdir. Günümüzde ise müslümanların toplu bir şekilde bir araya geldikleri Kabe’ye ev sahipliği yapmaktadır.

İşte bu örnekten hareketle İsveç’in benim açımdan çok da güzel olmamasının temel sebebi burada yatıyor: insanlığın manevi gelişmişliği açısından zengin bir tarihe ve âna şahitlik etmemesi.

İleride ne olacağını Allah bilir lakin geçmiş ve şimdiki durumdan hareketle içerisinde ezan sesi hiç duyulmamış ve duyulmayan, camilerinin minareleri gökkubeye uzanmayan, üzerinde kalabalık insan gruplarının doğanın zikrine ve tesbihatına eşlik etmediği bir yer orası.

İsveçli mühtediler ve bugün yoğun bir nüfusa sahip olan (İsveç nüfusunun % 6-7’si kadar) müslüman göçmenler vesilesiyle bu ‘güzellik’ tablosunun gerçek anlamını ileride bulmasını ümit ederiz…

  06.12.2021

© 2021 karakalem.net, Zeyneb Hafsa



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut