Yakınlık

Melike Öykü Tepsi

Ey ahiret yolcusu! Kıldığın namaz gibi, tuttuğun oruç gibi kestiğin kurban da senin içindir. Senin seni yaratana yakınlığın ve O’nunla muhabbet tazelemen içindir. Her şeyin yok olup gittiği bu fani âlemde bakî olana yakınlık ve muhabbetin içindir. O’nun, senin O’nu sevmene haşa hiç ihtiyacı yoktur; senin O’na yakın olmaya, O’nu tanımaya ve O’nu sevmeye ihtiyacın vardır.


KURBAN, YAKINLIK, sevgi, fedakarlık, kurban etmek. Bu kelimelerin hepsi birbirine ne kadar yakın geliyor değil mi kulağa? Ve birbirleriyle ne kadar da alâkalı.

Sevmek fedakarlık gerektirir mesela. Sevgi emek ister, seviyorsan fedakarlık edeceksin denmez mi hep sevenler arasında? Peki sevmek başka ne gerektirir? Yakın olmayı da gerektirmez mi? Bu yakınlık illa ki fiziksel yakınlık değildir tabi. Kalbi yakınlıktır aslolan. Sevmek için kalben yakın olmak gerekir. Peki kalbi yakınlık için ne gerektir diye sorulsa ne cevap verilir? Tanımak gerektir tabi. Çünkü insan tanımadığını sevemez ki. Tanıdıkça yakınlaşır, yakın oldukça seversiniz.

Ve hayatın kalbi akışı böylece gelir gider. Tanırsınız, tanıdıkça da seversiniz. Peki ya en sevgili? Eğer o yârsa herşey yârdır sana, o yâr değilse herşey düşmandır sana. Her şey gelip geçicidir, her şey yok olup gidicidir. Peki insan yok olup gidenleri ne kadar sevebilir? O sevginin bir karşılığı olur mu? Bu dünyayla sınırlı her sevgi bu manada hüsranla sonuçlanıcı değil midir? Insan yok olup gidecek birşeyi tam anlamıyla sevebilir mi? Sonlu olan bir aşk masallara, filmlere konu olan ebedi aşk nasıl olabilir? Ne demişti Hz. İbrahim aleyhisselam “la uhibbul afilin” “ben yok olup gidenleri sevmem.” Belki de bu gerçeği anladığı için ona kurban nasip olmuştu. İlahi aşkla yakınlık kurmayı o kadar istedi ki Rabbi de ona bu yakınlığa vesile olacak kurbanı nasip etti. En sevdiğini, oğlunu bile kurban etmeyi göze almıştı O yakınlığa ulaşmak için.

Zaten en sevdiğinden vermek değil midir en kıymetli olan? Asıl fedakârlık en sevdiğinden yaptığın değil midir? İbrahim aleyhisselâm o fedâkarlığa hazırdı zaten. Kâinatın en sevgilisinin nurunu taşıyor olmakla o muhabbet ona konmuştu önceden. Oğulcuğu ise çoktan hazırdı cânânı için canını gözünü kırpmadan kurban etmeye. Ama Rahman ve Rahim olan Rabbi razı olur muydu hiç buna? Ve onlara bir koç gönderdi. Kendisine yaklaşmak isteyene tüm yakınlık kapılarını en selametli şekilde açan değil miydi O? Kesilecek ve yenecek bir kurban gönderdi onlara. Yeter ki insan O’na yaklaşmak için vesileler arasın, Rabbi bunu en güzel şekilde naip edecek olandı? Ve kurban sadace Hz. İbrahim ve İsmail aleyhisselam için olmakla kalmadı. Âlemlerin Rabbi olan Allah bu nimeti bir kurban bayramıyla bütün insanlara nasip etti. İnsana hizmet için yaratılmış ve zaten kesilecek ve yenilecek olan bir hayvanı, kulları için kendisine yakınlaşma vesilesi eyledi. Yetmedi etinden de ihtiyaç sahiplerini nasipdar eyledi. Bütün insanlık bir araya gelse Rablerine yakınlık için böyle güzel bir yol bulabilir miydi? Âyette ne buyurur?

“Kestiklerinizin ne kanı ne eti Allah’a ulaşır, sadece takvanız ona ulaşır.”

O yüzden ey ahiret yolcusu! Kıldığın namaz gibi, tuttuğun oruç gibi kestiğin kurban da senin içindir. Senin seni yaratana yakınlığın ve O’nunla muhabbet tazelemen içindir. Her şeyin yok olup gittiği bu fani âlemde bakî olana yakınlık ve muhabbetin içindir. O’nun, senin O’nu sevmene haşa hiç ihtiyacı yoktur; senin O’na yakın olmaya, O’nu tanımaya ve O’nu sevmeye ihtiyacın vardır. Bu fani âlemde devamlı gelip giden yok oluşları kabullenip, bakî âleme olan daimi sevkiyatı muhabbetle seyreyleyerek bir ömür iç huzuruyla yaşamak için bu yakınlığa sen ekmek gibi, su gibi muhtaçsın. O’ndan uzaklaştığın her an sıkıntı olarak, ızdırap olarak, hüzün olarak sana geri dönecekitr.

İşte tam da bu yüzden Kurban bayramında kurbanını keserken içten bir duayla yakar Rabbine, de ki:

“Allahım! Kesilen kurbanlar sana yakınlığımıza vesile olsun, çünkü buna her şeyden çok ihtiyacımız var.”

Sevgi Dünyası Anaokulu
Kuruluş Müdürü
Melike Öykü Tepsi

  22.07.2021

© 2021 karakalem.net, Melike Öykü Tepsi



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut