Kur’ân yaşıyor

Zeyneb Hafsa

Oysa Allah birisine bilmediğini o kadar farklı yollarla öğretebilir ki! Mesela, hiç yaşamadığı şeyleri yaşatarak bu yaşanmışlıkların hissiyata, düşünceye çevrilip insanın içinde kalıcı bir bilgiye dönmesini sağlayabilir.



ZAMAN ZAMAN yaşanan/yaşadığım halleri açıklamak için o kadar faydalı oluyor ki şu görüş, geçerliliğini yadsımadan edemiyorum: Kur’ân’ın bize kişisel olarak, onun ayetlerini ya da bir ayetini gerçekten içselleştirebildiğimizde indiği görüşü...

Hadi buna dair bir örnek vereyim de ne demek istediğim daha bir iyi anlaşılsın.

Normal bir günün akışından daha yoğun şeylerin yaşandığı bir günün akşamında kıyama durup Alâk suresini okurken birden şunu fark ettim (ya da daha doğru bir tabirle şu şey bana fark ettirildi):

Sûrenin beşinci ayeti şöyle diyordu: “Allah insana bilmediği şeyleri öğretti.”

Ben bu ayeti genelde tıpkı bir hocanın öğrencisine bir şey belletmesi, öğretmesi anlamında anlamıştım, anlamışım.

Yani Allah, mutlak bilici, bildiren, aşikar eden olarak bizde bir şeylerin bilinir, aşikar olmasını sağlıyordu. Otomatik bir süreç olarak...

Oysa Allah birisine bilmediğini o kadar farklı yollarla öğretebilirdi ki!

Nasıl mı?

Mesela, hiç yaşamadığı şeyleri yaşatarak bu yaşanmışlıkların hissiyata, düşünceye çevrilip insanın içinde kalıcı bir bilgiye dönmesini sağlayabilirdi.

Evet, yaşa(t)mak belki de en etkin öğrenme, bildirme yöntemlerinden birisi.

Hele öğreten Allah olunca…

Çünkü yaşanan, insanın etine kemiğine bürünebiliyor. Fakat otomatik bir bildirme değil söz konusu olan.

İnsanın neyi neden yaşadığını, Allah’ın bununla kendine ne öğretmek istediğini düşünüp, idrak etmesi gerekiyor.

İstidadınca.

Nasibince…

  15.02.2016

© 2021 karakalem.net, Zeyneb Hafsa



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut