Üçüncüsü Allah olan ortaklıklar

Zeyneb Hafsa

Bir kırk hadis derlemesi yapacak olsam, üzerine eğitim almış olmam ve hakkında en çok okuma yaptığım alan olması hasebiyle iktisada dair hadisleri derleme tercihinde bulunurdum herhalde. İlk hadisimse şu olurdu: (Allah buyurdu ki) “İki ortaktan biri diğerine hıyanet etmediği sürece onların üçüncüsü benim. Şayet biri diğerine hıyanet ederse ben aralarından çekilirim.”


İSMET ÖZEL’İN KIRK HADİS KİTABINA bir başlangıç yaparken aklıma İslami literatürdeki kırk hadis geleneği düştü. Sahi neye binaendir kırk hadis derleme geleneği ve ne zaman başlamıştır? TDV İslam Ansiklopedisi’nin ilgili maddesine[1] göre kırk hadis türü eserler, miladi sekizinci yüzyılın ikinci yarısından itibaren ortaya çıkmış olup derleme faaliyetleri şu zayıf hadise dayanmaktadır:

Ümmetimin dini işlerine dair kırk hadis derleyen kimseyi Allah Teâla fakihler ve âlimler topluluğu arasında diriltir.

Bu hadisin, ufak değişikliklerle farklı rivayetleri de mevcuttur. Şehrezûrî’nin fıkhın ana kaidelerine dair derlediği yirmi altı hadise Nevevî’nin on altı hadis ekleyerek oluşturduğu el-Erbaûn’un meşhur örneklerden biri olduğu dile getirilmektedir aynı maddede. İlaveten, farklı kırk hadis seçkilerine dair ilginç örneklere de yer verilmektedir: Osmanlı âlimlerinden Hanîf İbrâhim Efendi’nin iki kelimelik hadislerden derlediği Erbaûne hadisen bi-lafzateyn, el-Askalânî’nin Sahîhayn’da bulunmakla beraber Müslim’in Buhârî’ye göre bir ravi ile âlî olarak rivayet ettiği kırk hadisi derleyerek oluşturduğu Avâlî Müslim: Erbeûne hadis müntekat min Sahihi Müslim, İbn Asâkir’in kırk ayrı yerde kırk ayrı hocadan kırk hadis derleme geleneğine ilaveten kırk sahabiden kırk ayrı konuda rivayet edilme özelliğini ekleyerek oluşturduğu Kitabü’l-Erbaine’l-büldaniyye, ve Sülemî’nin tasavvufi mahiyetteki kırk hadis derlemesi Kitabü’l-Erbain fi ahlâkı’s-sufiyye.

Kendi kırk hadis seçkimiz nasıl olurdu?

Kırk hadisle ilgili kişisel sorular düştü sonra aklıma. Mesela, zengin kırk hadis literatüründen ilham ile kendim kırk hadis seçecek olsam neler hakkında olurdu ve özellikle hangi hadisle başlamak isterdim seçkiye? Üzerine eğitim almış olmam ve hakkında en çok hadis okuması yaptığım konu olması hasebiyle iktisadi mevzularla ilgili hadisleri derleme tercihinde bulunurdum sanırım.[2]

Üstelik değil mi ki kırk hadis, yazıldığı dönemdeki ahaliye en çok yardımcı olabilecek konulardan seçiliyor, maddiyat ile çetin imtihanlardan geçen zamane ümmeti için oldukça faydalı olurdu kanısındayım bu konuda derlenecek hadislerin. Böylesi bir derlemeyi yansıtması açısından seçilecek ilk hadis hususunda ise çok düşünmeden hemen şu hadisi tercih edeceğimi söyleyebilirim:

Allah buyurdu ki: “İki ortaktan biri diğerine hıyanet etmediği sürece onların üçüncüsü benim. Şayet biri diğerine hıyanet ederse ben aralarından çekilirim.” (Ebû Dâvûd, Sünen, 23/58)

Evet, bu hadis öncelikle ticaret ortaklığı yapan iki kişi içindir. Fakat hadisin içeriği hem nicelik hem de nitelik yönünden genişletilmeye müsaittir diye düşünüyorum. Örneğin, nicelik bakımından genişleterek ‘ortaklar üç kişi ise dördüncüleri, beş kişi ise altıncıları, ilanihaye, Allah’tır’ denilebilir. Nitekim bu yorumumuza destek olan bir ayet de mevcuttur:

Allah’ın göklerde ve yerde olan her şeyi bildiğini görmüyor musun? Her hangi üç kişinin fısıldaşması halinde mutlaka dördüncüleri O’dur, beş kişinin de altıncıları mutlaka O’dur. Gerek daha az, gerek daha çok her nerede olsalar, mutlaka O, beraberlerindedir. Sonra yaptıklarını kıyamet gününde kendilerine haber verecektir. Haberiniz olsun ki, Allah her şeyi tamamıyla bilir.” (Mücadile, 58/7)

Maddi ve manevi ortaklıklar

Bu ayet aynı zamanda bahsi geçen hadisin nitelik yönünden genişletilmesi için de destek olabilecek mahiyettedir. Zira Allah burada iki kişinin ortak konuştuğu şeyleri duyan üçüncü, üç kişinin konuştuklarını duyan dördüncü olduğunu dile getirmektedir ki ana mevzu, ‘ortak konuşulanlar’dır.

Velhasıl, ticari ortaklığa, konuşulan şeylerin ortaklığı da eklenmiştir. Bununla birlikte, hadisin nitelik ya da anlam yönünden genişletilmesine dair aklıma gelen en etkileyici örnek, şu ayette anlatılana binaendir:

Eğer siz ona yardım etmezseniz, biliyorsunuz ya, o küfredenler onu çıkardıkları sırada mağarada bulunan ikinin biri iken Allah ona yardım etmişti ki, o, arkadaşına: “Üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir!” diyordu. (Tevbe, 9/40)

Evet, ayette dendiği üzere bildiğimiz gibi, bahsi geçen iki kişiden biri Hz. Peygamber aleyhissalatuvesselam, diğeri ise Hz. Ebu Bekir radıyallahuanh’tir. Arkadaşı yani Hz. Ebu Bekir telaşlanınca onu sakinleştirmek için Hz. Peygamber şöyle demiştir: ‘Allah bizimle beraberdir.’ Yani biz görünürde burada aciz iki kişiyiz ama o bizim üçüncümüzdür. Nitekim bununla ilgili bir başka hadiste belirtildiği gibi:

(Hicret esnasında) mağarada iken, “Ya Resulallah! Bunlardan (müşriklerden) biri ayağının altına baksa bizi görür” dedim. Bunun üzerine “Yâ Eba Bekir! Sen üçüncüleri Allah olan iki kişiyi ne zannediyorsun!” diye buyurdu.” (Buharî, Fezailu’l-Ashab, 3)

Üçüncüleri Allah olan ikili ortaklıklar (ticari vd.) kurabilmemiz duasıyla!


[1] http://www.islamansiklopedisi.info/dia/pdf/c25/c250308.pdf

[2] Aslında kırk hadis geleneğine binaen derlenmese de bana bu konuda ilham veren eserlerden biri, İshak Emin Aktepe’nin Faiz ve Finansman Hadisleri isimli eseridir.

  20.04.2015

© 2021 karakalem.net, Zeyneb Hafsa



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut