Velilerime açık mektup

Öznur Çolakoğlu Cam

SAYIN VELİM, malum öğretmenler günü haftasındayız. Daha evvelce belirttiğim bir hususu tekrar hatırlatmak istiyorum. Bir öğretmen olarak benim için en güzel hediye, çocuklarımın benim için yapacağı resimler ya da yazacağı mektuplardır. Emin olun bu benim ve tüm diğer öğretmenler için böyledir. Bir öğretmen için çocuğun kendi emeği ile hazırladığı bir hatıra, sadece para verilerek alınan tüm diğer şeylerden daha kıymetlidir.

Farkındayım, çocuğunuz için en iyisini en güzelini hissediyor ve bunun için uğraşıyorsunuz. Emin olun sizin bu cabanız, çocuklarınızla ilgilenmeniz ve onları iyi bir ahlak üzere yetiştirmek üzere gayret etmeniz de, bir öğretmen için en güzel hediyedir. Veli penceresinden bakarken işler nasıl görünüyor bilemem ama gelin ben size biraz öğretmenler odasından bahsedeyim.

Biz öğretmenler çocuklarınızı, çocuklarımız gibi benimseriz. Öğretmenler odasında öğrencileri değerlendirirken her öğretmen “bugün çocuklar çok akıllı durdular. Ya da bugün benim çocuklar çok hareketli…” gibi ifadeler ile bahseder öğrencilerinden. Yine okulda bir vukuat olduğunda işe karışan çocukların kendi öğrencileri olduğunu gördüğünde bir öğretmenin nasıl mahcup olduğunu, nasıl üzüldüğünü bir bilseniz. Kendi çocuğuna üzüldüğü kadar öğrencisi içinde üzülür bir öğretmen..

Bir öğretmen için en güzel hediye, çocuklarının başarısı ve örnek insan olmasıdır. Yıllar geçse bile hatırlanmak, sorulmak, hayırla anılmaktır emin olunuz. Mesela çok değil daha birkaç hafta önce 29 ekim bayramında harika bir hediye aldım ben. Bu sene okuttuğum birinci sınıf öğrencilerim ile gösterimizi tamamlamış, kenarda töreni seyrediyorduk. Uzaktan güzel bir genç baktı bana doğru. Bende ona baktım tabii. Sonra güneş doğdu içime, kocaman bir tebessüm yayıldı yüzüme.. O güzel genç, yıllar evvel mezun ettiğim öğrencimdi.

Uzun uzun sarıldık birbirimize. İkimizin de gözleri doldu. Nasıl da özlemişimiz birbirimizi. Güzel bir lisede okuyormuş. Bir defter almış kendine, denemeler yazacakmış. “ilk sayfayı sizin yazmanızı istedim, öğretmenim.. Yazar mısınız?” dedi defteri uzatırken. “Seve seve yazarım”, dedim. En az onun kadar heyecanlanarak.. öyle de yaptım gerçekten. Severek özenerek, dualar ederek, yazdım her bir kelimeyi. İşte o gün, harika bir hediyeydi.

Yine birkaç ay evvel bir öğrencim mesaj yazmış sosyal medya hesabımda.. “ bizde senin ellerindeki fidanlardık öğretmenim. Şimdi 21 yaşında topluma yararlı ağaçlar olduk. Allah sizi eksik etmesin öğretmenim” demiş. Burnumu sızlatıp, gözlerimi yaşartan bu satırlar, bir öğretmen için tüm hediyelerden daha kıymetli.

Yıllar evvel umre ziyaretim sırasında okuttuğum sınıfların listesini çantama atıp, kabede, medine de tek tek isimlerini okumuştum öğrencilerimin. O anlarda hep öğretmenler günüydü işte bana göre. Şimdi üniversitede olan öğrencilerimin bayramlarda, doğum günümde yada başları sıkıştığında aramaları … işte bunlar da hep bir öğretmen için en güzel hediyelerdir.

Üniversite sınavına girecek öğrencilerim için dua etmem, sonuçlar açıklandığında beni arayıp haberdar etmeleri. Aldığım haberlere sevinmem hatta sevinçten uçmam.. işte bunlar hep bir öğretmen için en güzel hediyelerdi.

Sayın velim, bu şahane ve kutsal duyguları bir madde ile somutlaştırmak gerekmiyor emin olun. Zira bir öğretmenin öğrencileri ile yaşadığı güzellikler maddi değeri olan somut hediyelerden çok daha yüce ve kıymetli.

Eminim her öğretmen kendi çocuğu için nasıl bir gelecek düşlüyorsa, okuttuğu öğrencileri içinde aynı geleceği istiyor. Emin olun, her bir öğretmen öğrencilerinden bahsederken, benim çocuklar diye bahsediyor. Nasıl ki, Bir ebeveyn için gerçek mutluluk evladının başarılı, ahlaklı, düzgün bir insan olması ise, bir öğretmen içinde durum farklı değil.

İşte bu yüzden, 24 kasım öğretmenler gününde, çocuklarınızın kendi emeği olan hediyeleri hariç, hediye kabul etmeyeceğimi bildirir. Anlayışınız için şimdiden teşekkür ederim..

Saygılar,

Öznur Çolakoğlu Cam 1-B sınıf öğretmeni

  23.11.2016

© 2021 karakalem.net, Öznur Çolakoğlu Cam



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut