Tersine gidiş

DÜNYA ÖYLE değersiz bir diyar değil. Değeri bilinse böyle mi davranılırdı sakinlerince. Sakin sakin dönen dünya, boşa ve boşuna dönmüyor.

Ayakaltındaki çekirdek görünüşte ne kadar değersiz, oysa onda koca bir ağaç saklı; meyvesi, çiçekleri, yaprakları, dalları, gövdesi, kökü büzüşmüş bir çekirdek olmuş. Ağaç olur gövdesine yaslanılır, gölgesinde oturulur, meyvesinden yenir; bitmez gelecek yıl tekrar eder bu döngü…

Küçücük bir çekirdek koca bir ağaç. Ağaç hakikati çekirdekte saklı; çekirdek çatlamış ağaç olmuş.

Bir damla sudan yaratılan insan büyür ağaç hakikatine erişir, ölür yine toprağa döner. Döngü insan dünyaya geldiğinden beri devam eder.

O kısacık döngüye ne savaşlar sıkıştırılır, ne fitneler üretilir; bir damla suda hâkimiyet kavgaları verilir, dünya değersizleştirilir, hayat heder edilir, zaman boşa harcanır.

Gölge diyarı dünyaya bunun için gelmemiştir insan; kendisi ile kavga, kardeşi ile kavga, komşusu ile kavga, komşu devletle kavga, kavga oğlu kavga!

Sonsuzluk diyarına liyakat imtihanı burada giriliyor, dünyayı ve anı değerli kılan da bu. Esma talimi iyi yapılır ve hal ile güzel gösterilirse umulur ki dünyadan daha güzel ve devamlı bir hayat bekleniliyor.

Çekirdek, damla, dünya. Küçük kareleri takip edip büyük fotoğrafı görmek; o kadar çok kare var ki görmemek için kör, duymamak için sağır, hissetmemek için kalpsiz, akletmemek için akılsız olmak gerek.

Terminalde beklenir, otobüse binilir; ne terminal taşınır, ne de giderken koltuk götürülür; ye, iç, seyret, şükret; Maşaallah de, Barekallah de, Allahüekber de, Sübhanallah de. Bu kadar kolay…

Yolu yapan, otobüsü yapan, götüren var; tevekkül et, zaruretlerle yetin, haramdan kaç, farzları yerine getir, edebe takın, hayâya bürün. Hüz mağ safa, ne keder, her şey kontrol altında.

Çay iç, Allah için bir araya gel, Allah için sev, sohbet et, zikret, fikret, tesbih et, hamdet…

Acizliğini kabullen, kusurlarını günahlarını itiraf et; dünya ayaklarının altına serilir, hizmete koşar. Beş vakit camiye koş, gönlün mescitlerde takılı kalsın; zaman çoğalır da çoğalır; insan olma kemaline koşuluyordur…

Ota merhamet, hayvana merhamet, insana merhamet, düşmüşün elinden tutma, kederli yüreğe merhem olma, gizliden ve açıktan infak…

Bunlar hep dünyada yapılır, insanı insan yapan, insanı halife yapan bu değerler.

Otobüs koltuğu için sahiplenme kavgası yapmak ne acınası bir aldanış ve harcanış, belediye seçimleri geliyor, ben daha “benim” yarışı.

Riyasetin sorumluluğunu bilenler ondan kaçmış, cesareti cahilliğinden olanlarsa ona koşuyor; tersine gidiş böyle bir şey olmalı.

Dünya değerli, insan kabiliyetli; kabiliyet değerle buluşunca imtihan büyük ölçüde geçilmiş olur inşaallah. Umudumuz, duamız bu yönde, gayret adımlarımız da.

  21.01.2019

© 2021 karakalem.net, Hüseyin Eren



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut