Dünya Dünyaya Esir Olmuş

UMUTLA YAŞAMA umutları kalmadığından öldürüyorlar; bebek, genç, çocuk, insan. Umut arama insaniyetlerini yitirmişler ki öldürmekten vazgeçmiyorlar; silahsıza silah çekiyorlar hem de dünyanın gücünü ardına alarak.

Öldürüyorlar ama içlerindeki korkuyu öldüremiyorlar, dünya hırsında boğulduklarından kendilerinden başka kimseyi tanımıyorlar. Boğuldukları dünya serveti onları insanca yaşama sağlamıyor; korku gözlerinden düşmüyor, taşlamış yürekleri çocuğun attığı taştan korkuyor.

Fitne esaretinde boğulmuş ne bilir huzuru, fesat gayyasında erimiş ne bilir insaniyeti; bir benleri vardır, bir de “ben”leri.

Yurtsuzluk ve zillet; fitne kuyusunun iki filizi, iki zakkumu olmalı. Dünyayı esir alsan da iki zakkumdan başka yiyeceğin yok.

Ölüm adres sorar. Füzelerin arkasına saklansanız da, güçlü devletlere dayansanız da o çok korktuğunuz ölüm ummadığınız taşın ardından çıkıverir; gülmek için yurdunuz olmadı, ağlamak için duvar da bulamazsınız!

Dünya dünyaya esir olmuş; bir avuç insan insaniyeti sırtlamış, sırtlanlarla mücadele ediyor. Menfaat zevki, ölüm endişesi, rahat arzusu, makam tutkusu dünyayı yutmuş; insanlık nefes alamıyor!

Oysa ki mevsimlerde bahar da vardır; umutla gelir, umutla yeşerir, umut tohumlarını kışa saklayarak gider.

Kışın bir rüzgarlık nefesi vardır; üç gün gibi, yüzyıl gibi, bir an gibi ömrü vardır onun. Çürümüş beşer yapraklarıyla dolu şehirlerin karınları.

Zulüm fosilleri harekete geçer, sonrasında yine yokluğun pençesinde erir.

Dünya dünyada boğulsa da Nuh’un gemisi hep vardır. Denizin karşına geçiren Musa eksik olmaz; arkada düşman bütün dehşeti ile yaklaşsa da.

Kudüs, insanlığın bahar umududur. Şimdi kışta olsa da çocukların avuçlarında saklı tohum bir gün toprağa düşecektir.

Gün gibi gerçek, an gibi sahici, asır gibi hakikattir bu.

Nuh’un gemisine binmeyenler, Musa’nın ordusuna dahil olmayanların sonu suda boğulmaktır. Ne demişti Talut; içmeyin o sudan. İçmeyen o azlar Calut’ u öldürdü, ordusunu tarumar etti.

Değişen ne zaman mı, isim mi, resim mi?

Hakikat hep aynı ve sabit.

  21.05.2018

© 2021 karakalem.net, Hüseyin Eren



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut