Limon kabuğuna binmek

ACZİNİ VE fakrını yaşamak söylenmesi ve yazılması gibi değildir. Hele ateşiniz yükseliversin, dizlerinizden derman düşüversin, düşüncelerinizi toplayama yaverin, duygularınız dağılsın...

  " Yerlerin ve Göklerin Malik-i Hakikisi" nin ne kadar yakın olduğunu yeniden fark ediverirsiniz.

  Yere göğe sığmaz, ona buna hükmetmeye çalışır, hedefler planlar programlar yapmaya çabalarken; yere çakılmış, görünmez bir mikroba yenik düşmüşsünüzdür.

    Ne acı!

Acz acıtır, derinleştikçe ağlatır. Çok kere insan bu gerçeğinden uzaklaşır; gerçekle yüzleşince; Acı kahve içmek bile zevk vermez olur, çay ne ki, nane limon kabuğu ne işe yarar?

  Dünyalı olmayan dünyalılar limon kabuğuna sığmayan dünyanın malikiyeti için savaşırlar, kan dökerler, fesat çıkarırlar!

  Ne acı!

Görünmez bir mikrop, bilinmez bir "ben"  çözülmeyi beklerken; ona buna nane olur, malikiyet davası güder. Nefsince güdüldüğünün farkında değildir, hürriyet dava eder!

Ne acı!

Acı olan acı değil. Aczinin derinliklerine, fakrının enginliklerine çıkıp "ben" bulmacasını çözememek asıl acı olan bu. Tonlarca nane limon deva olmaz bu derde. Lokman Hekim ne yapar bu derde?

Firavun bir defa hasta olsaydı şirk sularda boğulur muydu? Bir derdi olsaydı akıbeti böyle mi olurdu? Hangi birimizin içinde Firavun yok; Musa’ya diklenen?

Çay simit sohbeti kadar kısa geçen ömürde niye böyle insan sorulara yoğun sormaz, hakikat cevaplar peşinde koşmaz da uyduruktan ihtiyaçlar, aldatıcı zevkler peşinde sürükleniriz?

Nane acı, limon ekşi değildir. Muhtemelen Firavun onların şifa vesilesi olduğunu tadamadan gitti, vah! Limon kabuğuna binip hakikat ırmağında yüzseydi, boğulanlardan olmayacaktı! Bismillah deyip nane yeseydi, göğe ok atma edepsizliğine düşmeyecekti!

Meseller bir öğreti, nane limon bir imge. Asıl olan hakikat; acz ve fakr kanatlarıyla uçuluyor o hakikate de. Hasta olup hastalığın dersini iyi belleyen, sabrın ve şükrün kanatlarını kullanan “Ey yerlerin ve göklerin Malik-i Hakikisi bahtına düştüm, kapına geldim, aman Ya Rabbi” diyebilmek samimice ve sahici…

Dert deva imiş, hastalık şifa imiş dedirtir.

  01.01.2017

© 2021 karakalem.net, Hüseyin Eren



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut