Aşk-ı Beka - 4

MELEKUT

‘Melekler ve ruh, süresi ellibin yıl olan bir günde oraya çıkar.’, Mearic, 4

70 senelik insan ömrünü melekût âlemindeki bir melek, ortalama 1,5 dakikada hıfzeder. Tersinden alırsak bizim katımıza indirgenmiş bir melek, yaratılan her bir levhamızı adeta heykel gibi sabit görür. An içinde hapsolduğumuz için, içimizi dışımızı her yerimizi eksiksiz müşahede eder, kaydeder. Kendi zaman algoritmasına göre çok uzun bir süre sonra yaratılan ikinci ardışık levhamıza muhatap olur.

Rüya âlemi, misalin yani görüntüler âleminin gölgesidir. Misal âlemi de ölüm hakikatini yaşamış olan ruhların yani berzah âleminin gölgesidir. Prensipleri birbirine benzer.9

Zamanın bu değişkenliğine örnek olarak rüyalarımızı gösterebiliriz. Uykunun ölümün kardeşi olarak tanımlanması, ruhun uyku esnasında bedenin fiziksel etkilerinden kısmen kurtulmasına işaret eder. Rüyadaki zaman kavramı, uyanık olduğumuz zamandaki gibi işlemez. Ruh kendi ölçülerine göre zamanı kullanmaya başlar. 5 – 10 saniyelik bir rüya anında, günlerce yaşamışız gibi olaylar görürüz.

Aynen onun gibi, ruhumuz da ölüm anıyla birlikte çıplak kalmaz, önceki görüntü bedenlerine geri dönmeye başlar. Yanlış anlaşılmasın, bu asla bir reenkarnasyon değildir. Ölen kişinin ruhu, yeniden doğmak suretiyle tekrar başka birinin bedeniyle dünyaya gelemez. Ruh artık ahiret yolculuğuna başlamıştır. Ahiret yurdundaki beden değiştirme, dünya hayatındaki gibi her an yaratılarak tecelli etmez. Ruh bazı soyut bedenlerini uzun zaman kullanır, rahat eder. Bazılarını da maalesef nuraniyet sırrıyla kaybeder. Esma ve sıfat-ı ilahiyeye dayanan vücutlar beka bulurken, iman etmemiş enenin elinde heder olanlar ise, adresini şaşırdığı için yok hükmünde kalır. Acı verir. Ta ki nura dönüşünceye kadar ateşte yanması lazımdır.10 Bu çeşit bedenlerini de ruh çok uzun bir zaman azap içinde kullanır.

Hüvel Baki olan Zat’a (cc) sunulamayan ve affa kabil olmayan vücutlar, adem hükmünde kaldıkları için, ruhun ahiret yolculuğundaki nurani hızlara dayanamaz. Ruh mecburen, karşısına çıkan geçmişindeki bir diğer misali bedenine atlamak zorunda kalır. Işık hızından çok daha süratli seyreden ahiret yolculuğunda, zaman göreceli olarak tersine doğru işler. Ruhumuz da ecelle birlikte, ilmî vücut giydirilmiş hayat sahibi bedenleriyle tekrar buluşmaya başlar. Bu aslında bir tür hesaplaşmadır.

-------------------------------

F / www.facebook.com/aykuttanrikulu

T/ https://twitter.com/doktormat


AÇIKLAMA:

Âdem'in Hikayesi - 2 / GÖLGE adlı kitaptan alınmıştır.

(Aykut Tanrıkulu, 2016, Antalya)

Dip Notlar:

9. ‘Rüyâ misâlin zılli (gölgesi), misâl ise berzahın zılli (gölgesi) olmuştur. Ondan, onların düsturları birbirine benziyor.’

Sözler / Lemaat / syf: 658

10. ‘İnsanın çekirdeği olan kalb, ubudiyet (kulluk) ve ihlâs (samimiyet) altında İslâmiyetle iska edilmekle (sulamakla) imanla intibaha (uyanışa) gelirse, nurânî, misâlî âlem-i emirden gelen emirle öyle bir şecere-i nurânî (nurani bir ağaç) olarak yeşillenir ki, onun cismânî âlemine ruh olur. Eğer o kalb çekirdeği böyle bir terbiye görmezse, kuru bir çekirdek kalarak nura inkılâp edinceye kadar ateşle yanması lâzımdır.’

Mesnevi-i Nuriye / syf: 100

  30.06.2017

© 2021 karakalem.net, Aykut Tanrıkulu



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut