Sonraki günler

İNSANIN HATASINI görmesi başlangıç itibariyle güzel bir şey; aynı hatayı tekrarlayarak devam etmesi güzele biraz gölge düşürüyor. O gölge güneşe olan yolculuğu geciktiriyor, hakikate olan iştiyakı eritiyor, hikmete olan heyecanı azaltıyor.

Düşe kalka ilerlemek deniyor, böyle bir şey olmalı. Hatayı görmemek ve bunda ısrar etmek zaten yerinde saymak değil, geri gitmek!

Nedir hata?

Bu herkes için değişiklik arz edebilir. Kimi öyle kimi böyle. Edep insanların halleri gözlenip kendindeki eksiklik görülebileceği gibi edepsizin hali de bazen ders olabilir, çift yönlü bir öğreti.

İnsan olmanın adabı edeple başlıyor olmalı, o taç yoksa baht nasıl olur?

Kibir bir edepsizlik değil mi? Keza kin, haset, ucb, riya, gıybet, israf, şükürsüzlük, teşekkürsüzlük?

Edep yoksa mal, makam, şöhret, başarı olsa ne yazar; malın, makamın, şöhretin, başarının edepsizliği zarardan başka nedir? Öylesi edepsizlik az değil çevremizde, ülkemizde, dünyada, tarihte; muhtemelen gelecekte de olacak!

Edep tacı, haya elbisesi varsa insan olmaya bürünülmüştür. O taç kolay girilmez, o elbise de. O paye alınmak için yıllarca mücadele verilir, mücahede edilir.

Babamız Adem’in (a.s.) tövbesi hemen kabul edildi mi?

Büyükler o taç ve elbise için ne sıkıntılar çekmiş, ne dertlere göğüs germiş, ne acılar içmişler. Aslanlar gibi mücadele etmişler nefisleriyle.

İlk adım hatayı, yanlışı, günahı görmek; kendi dünyanda, kendi enfüsinde, kendi içinde, sonra telafi yoluna gitmek.

Bu gidiş yolu farklı; herkesin ayrı bir alem olması, yolu farklı kılan alem olabilir.

Yolu bulmak ve o yolda yol almak gibi sorumluluk sahibi insan. İstiğfar hal onun edep hali, şükür de öyle, amel-i salih işlemek de, ubudiyet hal de.

Her gün ayrı bir ömür, ayrı bir hayat, ayrı bir dünya. Her an da bir nevi öyle. Anları günleri edeple süslemek neticede o taçla bu konak diyardan geçip gitmek... Yunus gibi

Biz bu dünyadan gider olduk / kalanlara selam olsun

Diyebilmek...Bahtiyarlık bu olmalı.

Dünyada mutlu olmak deniyorsa küçük şeyler yeterli; tebessüm edebilmek, sadaka verebilmek, bir gönle girebilmek...

Kendini ise acımasızca tenkit edebilmek.

Ne diyelim bugünün hali bu olsun. Sonraki günler daha iyi olacak inşaallah.

  28.01.2020

© 2021 karakalem.net, Hüseyin Eren



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut