HER BEBEK bereketi, mis gibi kokusu ve masumiyeti ile teşrif eder hanelere.. Her bebek bambaşka bir alemden, dünya denilen muammaya açıverir gözlerini mutlak bir emirle. Bir tomurcuğun kupkuru bir dalda çiçek olarak açması gibidir bebeklerin doğumu. Bebeklik ömrün ilkbaharıdır da aslında. Aynen öyle de, bahar bayramında açıveren mis kokulu bir bahar çiçeği gibi aramıza katıldı güzel kızımız.
Gerek doğumdan evvel yaşadıklarımla gerekse doğumdan sonra temaşa edebildiklerim farklı tefekkür yolculuklarına çıkarıyor beni kızımla. Doğumdan evvelki itirazlarım geliyor aklıma haklı olarak. İtiraz derken açıklayayım..
Bir kız bebeğimin olacağını duyan çevre ahali bayanların hepsi ağız birliği etmişçesine “kız bebek, annenin güzelliğinden alır. Bak gör nasıl da solacak cildin, lekeler olacak gibi..” mesnetsiz ifadeler kullanıyorlardı. Her dost meclisinde itiraz ediyordum buna, “ ya Hu, hiç öyle şey olur mu? Bir güzeli yaradan Allah başka bir güzelliği yaratmak için neden yarattığı güzelliklerden kısım kısım alsın. O (c.c.) her şeyi en güzel ve en özel biçimde var edendir. O’nun hazinesi sonsuz güzellikler ile bezelidir. Söylediklerinize dikkat edin. Bence yanlış ifadeler bunlar..” diyordum.
Nitekim, onlar haksız çıktı. Dünyalar güzeli kızımız sağlıkla dünyaya gözlerini açtı elhamdülillah ve tabii ki, bana göre dünyanın en güzel bebeği. Ve pek tabii, her annenin yavrusu dünyanın en güzel bebeği.. Zira bebek annesine, anne de bebeğine çok farklı bir enerji dalgası ile bağlı bence. Yada daha kısa, kestirme ve annemin ifadesi ile tanımlayalım. “kirpi bile yavrusunu pamuğum diye severmiş :)”
Ancak şu bir gerçek ki, insan yavrusuna bakarken, onun güzelliğini seyrederken şunu düşünmeden edemiyor. Ey Rabbimiz, senin yarattığın güzelliklerin eşi benzeri yok. Bu yavru senin var ettiğin sonsuz güzelliklerin sadece bir numunesi, bakmaya doyamıyorum ya Rabbi. Ne olur ömürlerini kendileirn daha güzel eyle bu sabi ve güzel yavruların. Senin güzelliğinin numuneleri buysa cennetin nasıl güzel, sen nasıl güzelsin kim bilir Rabbim. Ne olur cennetini kazanacağımız ameller işlememizde yardımcımız ol. “ diye dualar ediyorum sık sık.
Yeni bir bebekle beraber sürekli düşündüğüm başka bir şey de, evladın gerçekten cennet meyvesi olduğu. Zira cennet meyvelerinden ne kadar yesek de asla bıkkınlık hissedilmeyecek, doyulmayacak vb. Evlat da öyle, ne kadar öpsen, koksan, sarılsan doymuyorsun, bıkmıyorsun. Bize burada cennet meyvelerinin numuneleri tattıran Rabbimiz, cennetinle şereflendir şu biçare kullarını ve yavrularını..
Güzel kızım büyüdükçe etrafa ilgisi de büyüyor. Her yeri ve her şeyi müthiş bir hayretle seyrediyor. Bir bardak, bir domates, bir kaşık, bir sandalye, bir toka, bir çiçek, bir böcek, bir yaprak, bir çöp, kuşlar ve dahi aklınıza ne geliyorsa her biri sonsuz dikkatini çekiyor kızımın. Uzun uzun bakıyor her şeye, gözlerini dahi kırpmadan. Dünyaya dair gördükleri daha evvel gördüğü hiçbir şeye benzemiyor anlaşılan. Her şey ona çok güzel, çok ilginç, çok yeni, çok farklı geliyor. Nazarımı kızımdan alıp, kendime bakıyorum..
Herhalde diyorum, Rabbi Rahim cennetini nasip ederse, oraya vardığımızda bizimde yapacağımız bu olacak. Hayretle bakacağız sanırım güzelliklere.. ışıklara, şelalelere, ağaçlara, cennet ehline.. Daha evvel gördüğümüz hiçbir şeye , hiçbir nimete benzemeyecek orası ve içerisindeki nimetler..
Cenneti nasıl temaşa edeceğimizi kızımın gözlerinde tecrübe ediyorum ben. Hayretle, coşkuyla, büyük bir merak ve sevinçle bakacağız cennetin nimetlerine ve eminim hiçbir güzele ve güzelliğe benzemeyecek orada göreceğimiz güzellikler..
Rabbim, razı olacağın amellerimizin sayısını arttır ve bu amelleri işleyebilmemizde yardımcımız ol. İrademizi razı olacağın işlerde sabit eyle. Senin her şeye gücün yeter. Amin Amin Amin
