Zekât, arttırır

Zeyneb Hafsa

Allah'ın hoşnutluğunu isteyerek her ne zekât verirseniz; işte bunu yapanlar kat kat arttıranlardır. (Rûm, 30/39)


AKADEMİK ALANIMLA ilgili bir makale okurken zekâtın daha iyi değerlendirilmesine yardımcı olabileceğini ve paylaşmamın elzem olduğunu düşündüğüm bazı hususlara denk geldim.

Söz konusu makale, Myles ve arkadaşlarının 2010 yılında kaleme aldığı The Consequences of Zakat for Capital Accumulation (Sermaye Birikimi Açısından Zekâtın Sonuçları) başlıklı makale.

Yazarların zekâtı temsil için kullandıkları iki model var: içsel huzur (warm-glow) ve sosyal gelenek (social custom). İlk modele göre kişi zekâtı, iç huzur duyma amacına binaen vermekte iken ikinci durumda temel amaç, sosyal bir geleneği yerine getirmektir. İkincisinin ilkinden farkı şu ki temel saik, zekâtın verilmemesi halinde kişi her ne kadar daha yüksek bir gelir seviyesine erişse de ortaya çıkacak olan fayda kaybının bilincinde olmak ve bundan kurtulmaya çalışmaktır. İlkinde ise zekât verme ile doğrudan bir fayda elde edilmesi amaçlanmaktadır. Fakat her iki durumda da zekâtın dini vücubu bilinmektedir.

Zekât ve sermaye birikimi

Yukarıdaki iki ana modele ilaveten bu ikisinin bir arada olduğu modeli de göz önüne alarak 3 ayrı model için zekât vermenin sermaye birikimi ve büyümeye olan etkisini inceleyen yazarlar, şu sonuçlara ulaşmışlar: zekâtın içsel huzura binaen verilmesi durumunda zekât vermek için daha çok tasarruf söz konusu olacaktır. Bu da daha hızlı bir sermaye birikimini ve büyümeyi sağlayacaktır.

Zekâtın sosyal bir gelenek olduğu için verilmesi halinde zekât oranının sermaye birikimi üzerinde herhangi bir önemli etkisi bulunmamaktadır. Birleştirilmiş modele göre ise kişilerin içsel huzura dair algılarının değiştirilmesi, zekât oranının artırılmasından daha etkilidir.

Rıza-yı ilahi için verilen zekât...

Her ne kadar makale, modellemesini bu dünya hayatı için kursa da ortaya çıkan sonuçların hayli ilginç olduğunu düşünüyorum. Buna göre, içten gelerek kalbî tatmin üzere zekât verilmesi, delillendirilebilir olumlu sonuçlara yol açmaktadır ki bunların başında sermaye birikiminin artışı gelir. Aslında bu, Kur’ân’ın zekât ile ilgili vaat ettiği şu hususa uymuyor mu tam da?

İnsanların malları içinde artsın diye faizle her ne verirseniz, Allah katında artmaz. Ama Allah'ın hoşnutluğunu isteyerek her ne zekât verirseniz; işte bunu yapanlar kat kat arttıranlardır. (Rûm, 30/39)

Nedense bu ayet genelde ahiret kazancı açısından değerlendirilir. Oysa malın kat kat artmaklığını bu dünya hayatı için de anlamamak için bir neden yok. Aslında bu ayet tam da yukarıda bahsi geçen ekonomik modelleme ile uyuşmaktadır: zekât ile mevcutta (bahsi geçen modele göre sermaye birkiminde) bir artış söz konusudur.

  18.09.2014

© 2021 karakalem.net, Zeyneb Hafsa



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut