*Bu sayfa, sitemize gelen, sitemizdeki ana sayfaların formatına denk düşmediği için bu sayfalarda değerlendirmediğimiz, ancak paylaşmaya değer bulduğumuz yazıların sunulduğu bir havuz olarak tasarlanmıştır.

 “Yıllar Var ki Ya Muhammed Aylar Bize Hep Muharrem Oldu”

"Her yer Kerbela, her ay Muharrem" diyen Ali Şeriati'nin duygusal ve samimi üslubuyla karıncalanıyor kalem...


"HER YER Kerbela, her ay Muharrem" diyen Ali Şeriati'nin duygusal ve samimi üslubuyla karıncalanıyor kalem...

Yaslı ve buruk bir Ramazan'ı idrak ediyoruz.

Memleketin üzerine çöken karabasan çekilmek bilmiyor...

Yer sarsılıyor, yerle bir ediyor üzerindekileri.

Yazlık çadırlarda yanıyor çocuklar.

Buz kesen soğukta teravih namazı kılıyor acıdan yorgun bedenler.

Mustarip çehreleriyle anneler, 'Biz size çekemeyeceğiniz yükü yüklemeyiz.'in sırrına ermeye çalışıyor.

Allah, binbir dilli tabiat lisanıyla uyarıyor ve hatırlatıyor.

Bütün suhufların ve Kitap'ların yaptığı bu değil mi?

Hatırlamak ve hatırlatmak.

Yer bir daha sarsılıyor ve yeryüzünün en zalim, en sarsılmaz köşelerine fırlatıyor uyarı taşlarını.

Düzce'den on binlerce kilometre uzakta, Sudan'da açlıktan kırılıyor bebekler. Çeçenistan'da çürüyor hayat, ağuluyor yaşamak arzusunu. Kassel'e kavuşan otobanda deli gibi koşan arabada, kalbine çarpılan yumrukla hatırlıyor Kaynaşlı'da bebeği yanan annenin yangınını.

Acziyetine rağmen gururundan asla ödün vermeyen bir Firavun gölgesi düşüyor sarsıntının enkazına.

Kaldırıp başını, dünyaya ilk kez bakıyormuş gibi bakıyor çocuk, gölgenin sahibine.

Akif'in feryadı iniyor, Bolu Dağı'nın eteklerine...

'Yıllar var ki Ya Muhammed

Aylar bize hep Muharrem oldu.'

Çocuğunun kömürden cesediyle kalkıyor sahura Düzceli kadın.

Nereye çevirse gözlerini bir cehennem bir cennet görüyor.

Son vaktin yaklaştığını görüyor.

Bir yastan çıkıyor alnındaki kederli çizgiler, bir mateme gömülüyor yorgun saçları.

Dağın fokurdayışına ermiyor aklı, yüreği yırtılan yer kabuğuna sığmıyor.

Uzatılan mikrofona aldırış etmiyor, uzatan muhabir kızın soğuktan uyuşmuş yüzüne bakarak, "Ne diyeyim yavrum, güzel Allah'ımdan geliyor, yüreğim yanıyor amma, O'nun takdiri."

Gözyaşlarının aktığı mikrofonu tutan genç kızın sesi düğümleniyor Düzceli kadın gibi. Allah, varlıkla arasındaki bir perdeyi daha yırtıyor Bolu Dağı'nda.

Çeçenistan'da başlıyor fay kırığı. Anadolu'yu boydan boya geçerek Kosova'ya uzuyor.




Sadık Yalsızuçanlar, Zaman, 1999

  14.01.2004

© 2021 karakalem.net, Sadık Yalsızuçanlar



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut