Elmas medeniyeti

KÜRESEL KÜFÜR, doğrudan veya dolaylı vurmaya devam ediyor; hedef bütün ümmet. İman etmiş hiç bir kalp, işleyen hiç bir akıl hedefinin dışında değil. Kullandığı uyutucu araçlar, saptırıcı argümanlar, kandırıcı kavramlar, zihin çelici sefahat, şuur bozucu lehviyat değişmiyor; değişen sadece aktörler ve elbiseler.

Kâh sureti haktan görünüyor, kâh maskeleniyor, kâh maşaları kullanıyor; dünyevileşme füzelerini, zevk bombardımanını, sefahat ateşini eksik etmiyor; İslam coğrafyasından, iman mahallinden… Marifetullahla dolmuş, cihatla coşmuş bir kişi bile onun için çok şey.

Şeytanla işbirliği içindeki nefis orduları imana razı değil, imanlı bir hayata razı değil, imanlı bir medeniyete razı değil. Onların zevklerine zarar, tağuti putlarına zarar, tapındıkları benliklerine zarar zira.

Şekilden şekle giriyor, tavırdan tavra dönüyor, elbise üstüne elbise değiştiriyor; hedeflerini değiştirmiyor, niyetlerinden vazgeçmiyor, gayretlerinden bir şey eksiltmiyorlar. Koca bir dünya var ellerinde! Elmas fiyatını verdikleri camdan bir dünya; ondan başka bir şeyleri de yok. Var güçleriyle varlık mücadelesi veriyor, kartondan kulelerini korumaya çalışıyorlar.

Camdan bir dünyayı canan gibi sevmek; ne can yakıcı bir ateş, ne büyük bir kaybediş, ne büyük bir devriliş...

Bildiğini yaşama noktasında gevşeklik gösteren, imanı hayata taşıma noktasında eksiklik içinde olan, iman çekirdeğini meyveli bir ağaca dönüştürmede yetersizlik içinde bulunan, hatta dünyaya meyleden, zevklere zebun olan, oyuncaklara dalan, ayartılara kanan, ehli iman; imanın gücüne, imanın kuvvetine, imanın nuruna iman etseydi ve o imanını yenileştirerek yüceltseydi…

Böyle camlara meyleder, şişelere yönelir, cam uğruna can dostunu kırar, iman evini saldırır mıydı?

Cehennemin alevlerini bile söndürme gücünde olan iman nuru, nasıl olur da ehli imanı kenetlemez, küresel küfre karşı İslam Cemaatini yekvücut kılmaz?

Dünyayı ateşe veren küfre karşı; kalbe kökleşmiş, akla yerleşmiş, azalara hükmetmiş, hayata sirayet etmiş iman gücünden başka bir güç var mı? Ve onun neticesi olan iman kardeşliği ve o kardeşlikle kurulacak Kur’an medeniyeti…

Küresel küfür var gücüyle vururken, iman ehlinin kendi içinde vuruşması; yoksa canımız camlara mı meyletti, şişecilerden medet umar mı olduk? İmandan tevekküle giden yolda yaya mı kaldık?

Kritik okuyuş, küresel çöküşümüze mani olabilir. Küresel küfre karşı, küresel kardeşlikle ayakta duracağımızı ap açık gösterdi, gösteriyor yaşanan hadiseler.

Elmas olma gücünü birlikte fark etsek ve yere düşmüş elması beraber alsak ve medeniyete dönüştürsek; küresel küfrün kaçacağı delik, saklanacağı menfez kalır mı?

  24.03.2014

© 2021 karakalem.net, Hüseyin Eren



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut