Utanıyorum Kendimden Bazen

Oktay Gökkoca

UTANIYORUM KENDİMDEN bazen. Bugün olduğu gibi mesela. Ellerinden tuttukları çocukları ile birlikte “anmaya” gidişlerindeki heyecanı görünce, Rabbimi anmak için yoluna düştüğüm namaza giderken aynı heyecanı duyamadığımdan, bir borcu ödemekten ziyade onu gözümün nuru kılamadığımdan utanıyorum.

Utanıyorum kendimden bazen. Her yılın aynı gününde, aynı saati tam aynı dakika geçerken, saniye dahi geciktirmeden başladıkları saygı duruşunu görünce, sonraki vakte girmeden az önce kıldığım, şu işi de bitireyim, şu muhabbeti de yapayım, şu hakikati de paylaşayım diye vakti geçerken son dakikaya bıraktığım namazlarımı düşünerek utanıyorum.

Utanıyorum kendimden bazen. O anlamsız, bestesiz ve nağmesiz siren sesini duydukları anda tüm işlerini bırakıp bütün varlıkları ile kendilerini kurtarıcılarını anmaya verdiklerini görünce, asıl kurtuluşa davet eden, anlamın kendisi olan, kulaklara ve kalblere ezelî bir nağmeyi söyleyen ezanı duyduğumda gösterdiğim lakaydlığı düşünerek utanıyorum.

Utanıyorum kendimden bazen. Hangi dinin ritüeli olduğunu bilmediğim bir dakikalık saygı duruşlarındaki o huşû halini görünce, çoğu namazımda bir dakika da olsa bu huşû halini yakalayamayışımdan, dünyanın tüm fâniyatını arkada bıraktığımı ilan ettiğim tekbirle birlikte türlü dünyevîlikleri de seccademe boca edişimden utanıyorum.

Utanıyorum bazen kendimden. O bir dakikalık saygı duruşu boyunca, bizi bir yerlerden görüyordur inancıyla “huzurunda” parmaklarını dahi kıpırdatmayanları, gözlerini dahi kırpmayanları görünce utanıyorum. Biz de ihsan deniyor buna. Yani “Allah’a sanki O’nu görüyormuş gibi ibâdet etmek. Çünkü biz onu görmesek de O, şüphesiz bizi görüyor” şuuru. İhsan şuurundan yoksun halde huzur-u ilâhîye duruşlarım geliyor aklıma. Utanıyorum.

Utanıyorum bazen kendimden. Varlığım varlığına armağan olsun diye fedakârlıklarını haykırırken onlar, vücudumu, varlığımın ve tüm varlıkların biricik Mûcidine feda edemeyişlerimden utanıyorum.

İmreniyorum da onlara bazen. Bravo! İmanın tezahürü böyle olsa gerek! diyorum. Sonra yine utanıyorum.

Neyse ki en azından utanabiliyorum. Hayâ imandandır hadisinin tesellisine sığınıyorum.

  11.11.2013

© 2021 karakalem.net, Oktay Gökkoca



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut