İncir çekirdeğini doldurmak

Oktay Gökkoca

Sınırlı bir ömürle sınırsız bir hayatın, sayılabilen bir sermaye ile sayılamayan bir hazinenin kapılarının insana açılması için, çekirdek hükmündeki kısacık olan bazı zamanlara, azıcık olan bazı amellere, küçücük olan bazı kelâmlara bitimsiz, çok ve büyük ücretler vaad etmiştir.


RABBİMİZİN BİZLERE yaz aylarında ikram ettiği meyvelerdendir incir. Dışının görünüşüyle, içinin muhteşem dizaynıyla ve bir bal küpüne dalmış hissi veren kendine has tadıyla iştihalarımızı cezbeden mu’cizelerdendir. Bunun yanında içinde en çok çekirdek barındıran meyvelerden birisidir. Dahası çekirdeği en küçük olan meyveleri saymamız istense aklımıza ilk gelenlerden olacaktır.

Çekirdeğinin bu kadar küçük oluşuna atfen dilimize yer etmiş bir deyim bile vardır. İncir çekirdeğini doldurmamak. Söylenen bir sözün, yapılan bir tartışmanın, îfa edilen bir işin kıymetsizliğini, basitliğini ifade etmek için kullanılırız bu deyimi. İncir çekirdeğini doldurmayan şeylerle uğraşıyor, incir çekirdeğini doldurmayan konularda konuşuyor deriz birileri için. Afiyetle yediğimiz incirin çekirdeğine bir tahkir de vardır aslında bu deyimde. Boş ve kıymetsiz şeyleri anlatmak isterken hacimce küçüklüğü üzerinden incir çekirdeğini de kıymetsizleştiririz bir bakıma.

Hâlbuki incirin çekirdeği, küçüklüğüne nispeten koskoca bir incir ağacının programını içinde taşımaktadır. Bu yönüyle küçük değil koca incir ağacı kadar büyüktür o. İçini doldurmayan şeyler kadar kıymetsiz değil, içini dolduran manevi program kadar kıymetlidir. Küçük olduğu için değersiz değil, asıl bu küçüklüğüyle beraber içine büyük bir incir ağacı sığdırıldığı için değerlidir, mu’cizevîdir.

Rabbimiz, küçük görünen başkaca şeylerin içine de incir çekirdeğine yerleştirdiği incir ağacı gibi büyük şeyler saklamıştır. Elimize sermaye olarak verilen kısacık bir ömrün içindeki incir çekirdeği mesâbesinde olan bazı zamanlara, amellere ve kelâmlara, onların zahirdeki kemiyeten azlıklarına mukabil keyfiyeten büyük mükâfatlar yerleştirmiştir.

Sınırlı bir ömürle sınırsız bir hayatın, sayılabilen bir sermaye ile sayılamayan bir hazinenin kapılarının insana açılması için, çekirdek hükmündeki kısacık olan bazı zamanlara, azıcık olan bazı amellere, küçücük olan bazı kelâmlara bitimsiz, çok ve büyük ücretler vaad etmiştir.

Namaz bir çekirdektir mesela. Günün yirmi dört saatinden yalnızca bir saatini beş vakit farz namaz için seccadeye atan insanın “diğer mübah dünyevî amelleri, güzel bir niyet ile ibadet hükmüne geçer”. (1)

Namaz bir ağaç olur.

Oruç bir çekirdektir mesela. Oruç yılın on iki ayından yalnızca bir ayında farzdır insana. “Hayırlı ameller en az on mislinden yedi yüz misline kadar yazılırken Allah, bu kaidenin dışında orucu dilediği gibi mükâfatlandırır.”(2)

Oruç bir ağaç olur.

Leyle-i kadir bir çekirdektir. Yılın yalnız bir gecesini uykudan kaçırıp Rabbine adayan bir insan, bin ayda yapacağından daha fazla hayır yapmış olur. (3)

Leyle-i kadir bir ağaç olur.

İnfak bir çekirdektir. “Allah yolunda bir dane infak, her başağında yüz dane olan yedi başak verir”. (4)

Bir dane infak, bir ağaç olur.

Bismillâh bir çekirdektir. Kısa bir vird olduğu halde yapacağı hayra onunla başlayanın eline tükenmez bir kuvvetin, bitmez bir bereketin anahtarını verir.

Bismillâh bir ağaç olur.

Niyet bir çekirdektir. Küçük bir niyetle âdetler ibâdet hükmüne geçer.

Niyetimiz bir ağaç olur.

Tevbe bir çekirdektir. “Sıdk ve ihlâs ile edilmiş bir tevbenin ardından işlenen sâlih ameller, insanın geçmişte işlediği günahları/kötülükleri, sevaplara/iyiliklere çevirir.” (5)

Tevbe bir ağaç olur.

Şu kısacık ömür sermayemiz bir çekirdektir. Bu kısa ömürde “istidatlarını İslâmiyet suyu ile, imanın ziyasıyla, ubudiyet toprağı altında terbiye eden bir insana cennette bir şecere-i bâkiye verilir.” (6)

Kısa ömrümüz cennette hadsiz meyveler veren bâki bir ağaç olur.

“Az zamanda çok büyük işler başarmak” olsa olsa böyle olur. İncir çekirdeğini doldurarak.


(1) Sözler, Dördüncü söz.

(2) Tirmizî, savm 55’ten iktibas.

(3) Kadir Sûresi, 3. âyetten iktibas.

(4) Bakara Sûresi, 261. âyetten iktibas.

(5) Furkan Sûresi, 70. âyetten iktibas.

(6) Sözler, Yirmi üçüncü sözden iktibas.

oktaygokkoca@hotmail.com

  06.08.2013

© 2021 karakalem.net, Oktay Gökkoca



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut