Arşiv

Rahmet Yüklü Bir Öykü

tercüme:

ABDURRAHÎM (Goeffrey Wakenan)

1988'de ihtida etti. İngiltereli.



İSLÂM'I KABUL ETMEDEN ÖNCEKİ halimle ilgili bir hususu söyleyerek başlayayım. Ondört yaşımdan 1988 yılına kadar çok içki içiyordum, bekârdım, hiçbir din ve ahlâk kuralını kaale almıyordum. O dönemde din bana bir şaka gibi gelirdi. Bütün elimdekileri içki yolunda sattım. İçinde fazla birşey kalmamış olan evimde kırık bir yatakta yatıyordum.

1988 Eylül'ünde önemli bir gün yaşadım. Sarhoş olarak yattığım bir uykudan uyanmıştım. Kafam zonkluyordu ve midem karmakarışıktı. O güne kadar kafama ne estiyse yapmıştım. Kendi kendime, ahmaklığı bırakıp ciddi birşeyler yapmalıyım diye düşündüm.

Sonra, kendimi bu çok acınası halden, yaşayan bir cenaze olma halinden kurtarabilmek için bir meslek kulübüne üye oldum. O kulüpteyken, din hususunda anket yapan genç bir kadınla tanıştım. Kadın bana geldiğinde onu çabucak başımdan savmak istedim. Kadın "Neye inanıyorsun?" diye sordu, ben de "Benden daha büyük olan bir güce" diye cevap verdim. Kadın bu cevaba ilgi duydu ve beni sorularla didiklemeye başladı. Sonra sohbet, bana soru sorulamayacak bir noktaya geldi dayandı. Bu nedenle, ben ona sorular yöneltmeye başladım. Onun bana sorduğu şekilde ben de ona neye inandığını sordum. Cevabı, "Allah ve İslâm" oldu. Bu cevap karşısında şaşakaldım ve kendisine, cevap veremez hale gelinceye kadar, pek çok soru sordum.

Sonunda, benim soru sorma merakımın tatmin olması için, onun beni bir camiye götürmesine ve kendisinin de dışarıda beklemesine karar verdik. Camiye girdiğimde içimde bir tuhaflık hissettim; hayatımda ilk kez içimde bir huzur hissettim. Tam olarak tarif edemeyeceğim, ama harikulâde bir duyguydu yaşadığım. Baştan ayağa titredim. Bütün bela ve dertlerim sırtımdan inmişti. Aşağı yukarı bir saat sonra camiden çıkarken artık bir Müslümandım; yürümüyor, sevincimden zıplayıp duruyordum. İslâm'ı kabul etmiştim. Beni oraya getiren kadın ilkin buna inanamadı. Bu lütufkâr ve nazik bacıdan Allah razı olsun.

Müslüman olur olmaz hemen içkiyi bıraktım. İki ay içinde kendimi her bakımdan güçlü hissettim, beni o camiye getiren kadınla evlendim. O zamandan sonra Allah bize iki oğul ihsan etti ve bana da yeni bir hayat nasip etti. Allah bana dosdoğru yolu gösterdi.

Şunu da söylemeliyim ki, ilk dönemler çok çetin geçti. Günde beş vakit namaz kılmak, oruç... bunların hepsi ilk başlarda bana ağır geliyordu. Bununla birlikte, Kur'ân'ı okuduktan ve başka müslim ve müslime kardeşlerle tanıştıktan sonra, İslâm benim yeni hayat tarzım haline geldi. Namaz kılmak ve oruç tutmak artık zor gelmemeye başladı. Bunlar gün geçtikçe ban] daha da kolay gelir oldu.

Kendimin beyaz, hanımımın ise Asyalı olması ilk sıralar ailemle aramda pek çok sürtüşmeye sebep oldu. Ailem benim dinimi ve soyadımı değiştirdiğimi de öğrendi. Bu onları çok rencide etti. İngiliz Kilisesine mensup olan annem beni hâlâ eski adımla çağırır. İslâmiyet anne ve babamıza saygı göstermemizi bize öğrettiğinden, buna ses çıkarmıyorum. Şu an birbirimize öncekinden bile yakınız. Aileme eskiden olduğumdan daha yakınım. Mesai arkadaşlarına ve onun dışındaki arkadaşlara gelince; bir müddet alay ettiler, ne ki artık değişmiş bir kişi olduğumu anlayınca, bunu kabullendiler. Zamanla onların da benimle ilişkilerinde saygılı olmaya başladıklarını gördüm.

Bütün müslim ve müslime kardeşlerim sayesinde çok büyük bir aileye kavuşmuş oldum. Allah'a dua ettiğiniz ve O'nun sözlerini kalb ve ruhunuzda tuttuğunuz sürece, O size bir zarar gelmesine müsaade etmez; zira O Rahîm'dir, çok merhametlidir.

  28.12.2003

© 2021 karakalem.net, Muhammed Şeviker



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut