Gece yaren, gündüz yoldaş

ŞEHRE SESSİZCE yaklaşmak, adsızca adımlamak, tanışsız yürümek yokuş yolda… İsmini bilen yok, ismini bildiğin yok; yollar aşina değil, yüzler aşina değil. Yürüyor, yüreğinin istediği yöne…

Yüzü bir o yana dönüyor, bir bu yana; her yer gurbet; belki gurbet şehre yeni giriyor. Gurbete aşinalık başlıyor, ön adımlarla…

Garipliğin şehri olur mu? Burukluğun yolu, yabancılığın sokağı, yalnızlığın bulvarı? Kaç sıla gurbet, kaç lahza, kaç yıl, kaç yol? Elemler yaren, kederler yoldaş; yollar dikenli, yollar kaygan. Yıllar savruk, yürek kırık ve yırtık; aşina sevgili nerede?

Şehrin kapısı yok; neden geldin diyen yok, dert soran yok, sıla sesleyen yok. Acı ve sevinç birlikte buyur ediyorlar; yürüyor yıllardır yollarda. Sıla solukluyor, gurbet nefesliyor.

Bu sokakta, bu günde, bu yılda, bu yolda, bu sayfada; beklediği, özlediği, aradığı... Umut; bu kapının ardında, bu kederi aşınca, bu elemden geçince… Kaç karlı kış geçti, şakaklarına kar yağdı; bekliyor. Şehir suskun; gül mevsimler gülmüyor.

Ay aşina ışımıyor, güneş Ay’da gizlenmiş. Yüz ve yürek yerde. Gül gurbette, bülbül ırak.

Şehir hangi şehir? Şiirsiz şehir, hikmetsiz belde, anlamsız zaman olur mu? Hızır izler; hangi yıkık duvarın altında, hangi yarık yürekte?

Koyu karanlığa çok yakın ışık; komşu gibi; bir adım ötede, bir nazar bakışta, bir kapı ardında, yıkık duvarın yanında. Bırak gemi yarık kalsın; konuşma, sorma, sorgulama. Neden deme. Bekle, sabret ve gör.

Gemiden geçtiğin gibi çocuğu da görme. Yıkık duvarın altındaki, kırık kalbin içindeki hazineyi başka nasıl bulacaksın?

Gemi, çocuk, duvar (Kehf Suresi 60-82); bütün şehirlerde, bütün zamanlarda, bütün yola çıkmış yüreklerde var. İşaret balığı; ab-ı hayata giden yolun hatırlatıcısı. O “ab”dan; akıl ister, kalp ister, latifeler ister, ruh ister. Bir zerrenin, Şems-i Sermet istediği gibi ister.

Gönül şehri gurbetteyse bütün şehirler gurbet, bütün zamanlar garip, bütün yurtlar yalnızlık. Hangi şehre girsen, hangisinden çıksan değişen bir şey yok; yol gurbete, vuslat yalnızlığa.

Şehre şükret, sılasızlığa alış. Bu diyar aşina diyar değil; dünya döndüğüne göre aradığını bulamamış; yalnızlık akşamlarda vuslat sabahları arıyor. Sen bir yolcusun; gece yaren, gündüz yoldaşın.

  07.01.2013

© 2021 karakalem.net, Hüseyin Eren



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut