Yıl biterken, yıl başlarken

YAKLAŞAN YILIN sonu ve yeni yılın başlangıcıyla kimilerine bir telaş başladı; şirketler muhasebelerini düzenleme peşinde, devlet bütçesini denkleştirme derdinde, kimi kişiler de zevk izinde. İki hal üzere savrulup duruyor insan; bitişin kederi, yeninin neşesi…

Yılın bitişine oturup üzülmeli mi, yeni yılın geldiğine sevinip gülmeli mi? Ağlamaya değer nedir, gülmeye değer nedir? En değerli şey; ömür akıp giderken, ağlamaları ve gülmeleri, hayat kadar değerli kılmalı değil mi?

Küçük şeylere kederlenmek, küçük şeylere gülmek; hayatı küçük ölçekte yaşamak değil de nedir? Büyük musibetlere tebessüm etmek, büyük sevinçlere fazla bağlanmamak; hayat katmanını biraz daha arttırmak, ömür sermayesini biraz daha değerli kullanmak olsa gerek.

İnsan işte… Bazen suskunluk denizinde coşkunluk atına biner, hayatın yüksek dağlarına koşturur; bazen bir damlada döner, bir nazarda kaybolur, bir bakışta hapsolur… Ne kuyu dibidir mekânı, ne de minare başı. Sarkaç; yurtsuzluğunun simgesi, ruhunun evsizliğinin nişanesi…

Bir evim olsun, saygın bir işim, kabul gören bir kimliğim, bir de aidiyet kimliğim; bunlar hayatın bir yanı. Diğer yanı; derin bir boşluk, kör bir kuyu, doymaz bir açlık… Evinde aidiyet kimliği ile saygın oturan nice kimse var; evsiz ruhunun açlığı ve açıklığı ile kavruluyor; zevkler tatmin etmiyor, başarı doyurmuyor… Arayış dağlarına yalnız, yoldaşsız ve susuz tırmanıyor.

Yeni yılda kendine bir iyilik yapmak; kendinle, kimliğinle, hayatla, kâinatla yüzleşmek olmalı; Hataları nefsinin yüzüne vurmak, yanlışları yalın bir şekilde dile getirmek; insaniyet yönünde güzel hasletlere bürünmek, kendi varlığının bireysel şifresini çözmeye çalışmak…

Dünyada kaç milyar insan var, iyi de sen de varsın; senin varlık sebebin ne, yaratan seni ne için yaratmış; bu bilmeceyi çözmek yeni yılın en büyük yeniliği olmalı. Hayatta ve kâinatta boşluk yok; ruhunu boşlukta nasıl boğarsın?

Bütçe ve sermaye sağlam. Bu sorulara cevap verecek yazılım ve istidad insanın kalbine ve ruhuna konulmuş. Kalbinin karşısına otur, programları çalıştırmaya bak. Yoksa yılların ardına baka kalırsın; evlerin içinde evsiz, zevklerin içinde zevksiz, neşenin içerisinde neşesiz ve bitmenin verdiğin devasız kederde kala kalırsın.

Biraz kendime konuştum, üzerinize alınmayın, nefsiniz alınırsa alınsın. Kalbimiz ve ruhumuz kardeş; kardeş ise kardeşinin nazını çeker.

Yıl bitip yeni yeni yıla erişirken kâinat kardeşliğinde ruhumuzun evinde oturalım inşaallah.

  17.12.2012

© 2021 karakalem.net, Hüseyin Eren



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut