Okuma yolculuğu

RİSALE-İ NUR’U bireysel ve birlikte okuma iki tartışmayı da beraberinde getirir; sadeleştirilsin, ikincisi okunurken açıklama yapılsın. Birincisi daha çok daireye yakın olan fakat içine girmeyenler tarafından dile getirilir; okuyacağız ama anlaşılması zor bir kitap, yeni dille yeniden yazılsa gibi serzenişlerde bulunurlar.

Daire içine yeni girmişler yeni bir tartışma başlatır; okunurken açıklaması yapılsa daha iyi anlar daha çok istifade ederiz. İkisinin de kendince haklı tarafları olmakla birlikte merkezi metne uzaklık ifadesidir bunlar.

Nurların merkezi çok yoğun mana yükü, yüksek hikmet enerjisi ile dolu olduğundan kelimeler ve kavramlar ona göre seçilmiş, birbirine geçmeli ve örgüsel cümleler bundan dolayı kurulmuş. Kur’an kaynağından beslenen merkezi metni anlamak için roman ve gazete okumaktan daha büyük hassasiyet ve gayret gösterilse gerek.

Yüksek Kur’ani hakikatleri anlayacağımız seviyeye indirgemesi bakımından çok anlaşılır bir kitaptır Nur Risaleleri. Şümullü hikmeti; sade bir üslupla şurup gibi idraklerimize sunar, şuur altımıza yerleştirir. Onun şerbetini içen daha başka katkılara - dikkati dağıtan, idraki meşgul eden, nazarları boğan açıklamalara – ihtiyaç duymadan okur. Bu onun cazibe merkezine kapılan, yörüngesinde dönen, mihverinde yol alanlar içindir. Uzaktakilere; anlaşılmaz, kavranması güç, ağır kitap olarak kalır.

Risale-i Nur bir yıldız ise beslendiği kaynak Kur’an’ın vahyi semavisidir. Yıldızın yörüngesine yaklaşan başka mum ışıklarına itibar eder mi? Ona yakın durmayan, uzaktan seyreden – dost makamı denebilir - idrak aynalarının büyüklüğü ve temizliği nispetinde istifade eder. Yıldız merkezine yakınlığını sürdürenler ise Kur’an’a talebe olur. Risale talebesi Kur’an talebesi makamına erişir. İkisi arasında kalanlar kardeş grubunda girer ki Bediüzzaman’a abdiyeti ve ubudiyeti makamıyla alakadardırlar.

Talebe makamında olanlar kendi aralarında okurken uzun tevilat ve açıklamalara girmez, ihtiyaç duymazlar çünkü. Bilirler ki Risale-i Nur’un hocası, Risale- i Nur’dur. Kardeşler biraz daha fazla konuşur; merkezden uzaklaşmamak kaydıyla ihtiyaç da olabilir. Dost olanlar kelimelere, kavramlara, cümlelere aşinalıkları az olduğunda daha fazla açıklama, yorum isterler. Bu minvalden bakıldığında hepsi kendince haklı, hepsinin yaptığı kendince doğrudur.

Dostlar kardeşlik, kardeşler talebe olma yolunda yürüyorlarsa güzel olan da budur. Yıldızın kaynağına erişip hakikat menziline vardıklarında sükûti bir hale bürüneceklerdir. Kur’an konuşurken kalbe ve akla düşen susmaktır.

Okuma yolculuğunda alınan değişik haller hakikatin renkleri olsa gerek. Pembeden kırmızıya akan yolun yolcusu olduktan sonra yıldızın kaynağına, merkezi metne ulaşılacaktır. En güzeli de yolcu olmak olsa gerek.

Sözün özü; Risale-i Nur’u anlamak için hoca aramaya gerek, onun hocası kendisi.

  19.09.2011

© 2021 karakalem.net, Hüseyin Eren



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut