Yalnızlık yalınlığı

HAKİKAT KALABALIKLARDA mı aranır, hikmeti sokaklar mı söyler? Kalabalık gürültüsünde, gürültü kalabalığında gerçeğin güldür güldür aktığı görülmüş mü? Hangi büyük insan kalabalıklardadır; önde ve yalnız yürür, diğerleri onu takip eder.

Kalabalık düşünceleri yalnızlaştırarak tekliğe yaklaşan, zihni berraklaştıran, kalbi temizleyen; hakikat büyüklüğüne, hikmet çokluğuna erişir. Çoklukla hemhal olan, çok kelam sarf eden çok kere yanılgılara girer; gördüğü eksik, algıladığı yarım, gerçeği göreceli, hakikati gölgelidir.

Şehirlerin sahici olmayan ışıkları gerçeği gece gibi örter. Çöl yalnızlığı yıldızlar kadar berrak, ay kadar aydınlıktır; hakikat yağmurları, hikmet rüzgârları zamanın sıfırlandığı, mekânın yalnızlaştığı yerlere mekân tutar.

Kalabalıklarda bilgi vardır, yalnızlıkta hikmet. Hakikat, yalnız yürekleri sever, orada kök salar; tekrar kalabalılara akar. Geceyi aydınlatan yalnız yıldızlardır, bir Ay’dır. Yakamoz kalabalığı aldatır, dalga çokluğu boğar.

Kalabalıklar sahte güler, yalnızlar sahici tebessüm eder. Biri anlarda yuvarlanır, diğeri “an”da derinliği yakalar.

Yükseklik yüceliği, yalnızlık derinliğindedir. Hangi yüce insan kalabalıklara karışmazdan önce yalnız yaşamamıştır ve yalnızlık en sadık dostu değildir?

Kalabalıklar çoklukla kalbi karalar, yüreği yaralar, duyguları deler, düşünceleri çeler. Özgünlüğünü, özgürlüğünü elinden almak ister. Kalıba sokmaya, kendine benzetmeye, şekle hapsetmeye çalışır. Beceremeyince de dışarı atar, öteler, ötekileştirir, örseler.

Kalabalıkların yaptığı çok katlı kutu kutu binalar neyin imgesidir? Çizilmiş yollar, çevrelenmiş siteler, zoraki parklar, suni havuzlar; akvaryum yaşantısından başka nedir?

Denizden, dağdan, yıldızdan, Aydan uzaklık ne zavallı yalnızlıktır; kendini kendinden koparır, kalabalık dehlizine atar, çokluğun kör kuyusuna tıkar.

Kalabalıklarda zihnen ve kalben yalnız olan, hadiselerin çerçöpüne pek bulaşmayan; billurdan ruhunu kâinatın kulağına yaklaştırır; yıldızın sesini, sesin sesini, çiçeğin senfonisini, Ayın nağmesini, güneşin nidasını, arının bal bestesini, galaksilerin kalp atışını, toprağın can havlini, göğün gök gürültüsünü dinler.

Zihin trafiği karışık, gönül seması gürültü ile örtülü, ruhu kalabalıklarda sıkışan akvaryum yaşantılarda can çekişir.

  11.07.2011

© 2021 karakalem.net, Hüseyin Eren



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut