Hamid Can Ağabeye Fatiha!

BİR AYNA tutsak elimizde... Yitiklerimizin yüzlerini arasak aynada... Kıymetini bilemediklerimizin ardı sıra bıraktığı boşluklarda gezdirsek aynamızı, neyi görürdük acaba?

Kendi yüzlerimiz görünür sevdiklerimizin bıraktığı boşlukta önce. Kadir kıymet bilmeyen mahçup yüzler, dosta dostu olduğunu hatırlatmaktan çekinen yarım sözler, sevdiğine sevdiğini söylemekte geri durmuş mahzun dudaklar...

Hamid Can'a bunları söylemek için "geniş zamanlar umuyordum ben de. Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek. Yılların telaşlarda bu kadar çabuk geçeceği aklıma gelmezdi. Gizli bahçemde açan çiçekler vardı. Gecelerde ve yalnız. Vermeye az buldum. Yahut vakit olmadı."

1990'lı yılların başında, İz Yayıncılık'la çalışırken tanıştım Hamid Can Ağabeyimle... Tatlı vapur yolculukları yaptık o dupduru adamla... Vefasızlık ettim, arayıp sormadım, soramadım. Ama o benim için işini sevmenin, dürüstçe yaşamanın, dosdoğru durmanın sembolüydü..

Bir seher vakti, "vaktin kalbinde" göçüp gitti dünyadan. Vefat etti. Vefa gösterdi. Verdiği sözde durdu. Bir namaz sonrasına denk geldi ölümü... Beş vakitte daim olalım ki, biz de Hamid Can ağabey gibi, bir namazın öncesine ya da sonrasına denk getirelim ölümümüzü...

Çokça Fatiha istiyorum, çokça Fatiha... Öyle ki "amin"leri bir pınar gibi yıkasın yusun Hamid Can Ağabeyimizi...

  07.07.2011

© 2021 karakalem.net, Senai Demirci



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut