Devamlı misafir

KIRILMALAR, KIRILGANLIKLAR ya naif bir hal aldırır, ya da alıngan ve saldırgan bir tavra dönüştürür. İki halden biri; ya netice itibariyle daha güçlü kılar ya da zayıflatır, tahammül deposunu boşaltır.

Moral değerlerinin çökmesi, dayanma mekanizmalarının azalması; mutsuz kılar, şevksiz kılar, hareket ve hamle enerjisini söndürür. Dünya daralır, bir kaşık suya dönüşür; dön dolaş aynı düşünce, aynı his etrafında tavaf ettirir.

Atmak istesen atamaz, kovmak istesen kovamaz, kaçmak istesen kaçamazsın. Duracak, icrasını yapacak, senle bir müddet yaşayacak sonra yel olup uçacaktır.

Öyle ki çağırmadan gelir, davetsiz başköşeye oturur; kurulur, kasılır, emirler verir, buyruklar uzatır. Koskoca gönül hanesini esaret haneye dönüştürür, zihni sıkar da sıkar. Sıkılmışlık, sıkılganlıkla manevra alanını daraltır.

Damla damla keder yağar, alev alev elem yakar.

Beklenmedik ve izinsiz misafir iz bırakmadan gitmek istemez. İstediği nedir, neyi almak diler, vermek midir arzusu bilinmez. Bilinen, gitmek zamanı gelmeden gitmez. Alev elemleri, üzüntü rüzgârı azalmaya başlayınca arta kalan keder tortusu öğretir öğreteceğini. O da öğrenmek isteyene, bilmek dileyene açılır, giderkenki keder busesi çok tatlıdır.

Gidişi kadar, buse izi; çok sevinçten tatlıdır. Öyle hikmet dersler, öyle hayati öğretiler, öyle hakikatli ibretler bırakır ki nice kitap okumaya, nice nasihat dinlemeye bedeldir.

Gelişi zamansız olduğu gibi gidişi de zamansızdır; hoş geldinsiz gelir, güle gülesiz gider. Dikenleri batırarak gelir; kokusu, güzelliği gidince anlaşılır. Yine de özletmez kendini; tekrar aniden, ansızın gelecektir çünkü. Bundan şüphe eden, hayattan kendinden şüphe etmeli.

En son değildir gelişi, gidişi de öyle. Doldurur, boşaltır; gece ve gündüz gibi, nefes alıp verir gibi, gül ve diken gibi.

İnsaniyet gömleğini diker, insan olma erdemini öğretir, erdemli olma nişanesini takar; insan olan insana.

Bir musibet bin nasihatten önemlidir hakikati başka nasıl anlaşılır? Bu doğru hakikat hayatın kaç karesinde kaç kez tekrarlanır? Tekerrürü; ihtiyat akçelerini biriktirmek için.

Kamil insan olmak; keder merdivenlerinden düşmeden yükselebilenlere has. Has insan küçük kederden, küçük saldırılardan, küçük darbelerden yıkılmaz, büyüklerine tahammül ederek ilerler.

Yıkılanlar alınganlığın saldırganlığı ile etrafı yakar, yıkar. Öfke patlaması ile alev alev yanar, dünyayı ateşe verir.

Ne kadar hazırlanılsa da nereden, nasıl gelmeyeceği belli olmayan misafire, uyanık beklemekten başka yapacak bir şey yok. Bazen dostun söylediği bir çift sözdür o.

  20.06.2011

© 2021 karakalem.net, Hüseyin Eren



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut