BU BİR seçim yazısı. Eğip bükmeden konuşuyorum. Ne zamandır sakladığım iddia edilen gerçek yüzümü işte şimdi gösteriyorum. En son söyleyeceğimi en baştan söylüyorum: Benden iktidara oy yok!
Ama hangi iktidara?
Bu ülkenin iktidarı silahını güç bilir. Seçilmiş değildir. Kendini baştan paşa ilan etmiştir. Milletin eline verdiği silahı millete çevirmekten utanmaz. Utanması beklendiğinde ise utanmasını bekleyenleri utandırır, sindirir, sildirir. Biraz daha kan dökülsün ki darbe yapmaya hakkımız olsun diye ülkesinin felaketini seyreder. Gençlerin, çocukların, kadınların ölmesini temenni eder.
Bu ülkede iktidar beni “dedemin partisi”ne oy vermeye çağırır. Çünkü, dedeme kendi partisinden başka partiyi çok görür. Bu yüzden dedelerim en az bir kez CHP'lidir. Ellerinden gelse biz torunları da tek partinin mecburi seçmeni yapacaklardır.
Bu ülkenin iktidarı ırkçıdır, mezhepçidir, bölücüdür. Ermenilere karşı devletçi, Kürtlere karşı Türkçü, Alevilere karşı Sünni, gayrimüslimlere karşı Müslümancı, Müslümanlara karşı laikçidir.Her gün milyonlarca masum çocuğa zoraki “Türküm...” dedirterek yalan konuşturmayı şerefi bilir. Kürtlerin dağına ovasına, meydanına duvarına inadına “Ne mutlu Türküm diyene!” yazmayı adam olmak sanır.
Bu ülkenin iktidarı Devlet'in ağzından “Anadil karnınızı mı doyuracak?” diye sordurur.. “Siz sadece karnı doyacak adamlarsınız, sizin ne okunacak şiiriniz vardır ne yazılmış destanınız vardır ne dinlenecek şarkınız vardır” demeye getirir. “Siz sade karnınızdan ibaretsiniz, sizde ne düşünecek akıl ne sevdalanacak kalp vardır” demek ister.
Bu ülkenin iktidarı darbecilerin anayasasına dokundurtmaz. Darbecilere hesap sorulmasını önlemek için şehir şehir dolaşır, meydanlarda nefes tüketir. İnsan haklarına “Hayır!” çeker. Vatandaşının özgürlüğüne “Hayır” der.
Bu ülkenin iktidarı ilköğretim öğrencilerini bombayla parçalayarak sivil iktidarı yıpratmayı planlar, çocukların eline taş vererek kaos çıkarmaya heveslenir, gencecik askerleri ölüme göndererek hükümet devirmeyi hayal eder, vatandaşın evine el bombası koyup dindarları terörist diye töhmet altında bırakmayı umar, gözüne kestirdiği insanları öldürüp asit kuyularında kaybetmeyi hakkı bilir. Ve yine bu ülkenin iktidar partileri tüm bunları yapanları ve planlayanları hesap vermekten kurtarmak için millete vekil yapmaya kalkar.
Bu ülkenin iktidarı gazetecilere kaset gönderir, haber yazdırır, manşet attırır, talimat verir, yargı mensuplarını yanına çekip tehdit gördüğü partiyi kapattırmayı, karşı koyamadığı adamlara siyaseti yasaklatmayı marifet bilir. Gerekirse, milletin seçtiği başbakanı keyfince yargılattırır. Bunu beceremezse, bugünkü Başbakan'a asker ve yargı marifetiyle katlettirdiği Menderes'i hatırlatmaktan utanmaz.
Bu ülkenin iktidarı Ordu'yu göreve çağırır. Halkından görev alma ümidini çoktan kaybetmiştir. Dayanağı güçtür; hak değildir. Silahını güç bilenlerin, sorgulanmaz yargı yetkilerini balyoz yapanların kanatları altına sığınır. Sandıktan çıkmaya mecali yoktur. Meydanlara çıkacak yüzü kalmamıştır.
Bu ülkenin iktidarı şiddetten beslenir, kanla semirir. Ezanı susturup yerine kuru gürültü koymayı marifet bilir.Çocukları adam ediyor diye imam öldürür. Gencecik öğrencileri molotofların kurbanı yapmaya çok heveslidir. Silahlar susarsa, barış olursa, itibarını kaybedeceğini, amigolarının susacağını bilir.
Ben bu seçimde bu iktidara son darbeyi vurmak için zevkle sandığa gideceğim, inşaallah...
Açıkça söylüyorum, biricik muhalefet partisine oy vereceğim.
Millete silah çekenlere hesap sorabilenler benim için asıl muhalefettir. Halkın iradesini silahlı güçlere teslim etmeyenler, özgürlük taleplerini cübbeli muktedirlere satmayanlar benim için gerçek muhalefettir.
Benim muhalefetim anadili ana sütü gibi helal bilir. Delikanlı muhalifler anadiliyle konuşmayı insanın çocukluk cenneti diye tanır. Benim özlediğim muhalefet darbeyi gerçekleştireni de teşebbüs edeni de paşa paşa hesap vermeye çağırır. Omzu kalabalıklar karşısında esas duruşa geçmez, klas duruş sahibi olur.
Benim muhalefetim ırkçılığa karşı aslanlar gibi direnir. Her insanı onurlu bir Ademoğlu diye tanır. İnsana İblis'in baktığı yerden bakmaz: “O topraktan ben ateştenim!” “O Kürt ben Türküm!” demez. Gerekirse “özür dilemeyi” insanlık onuru bilir.
12 Haziran sabahı benden bu “iktidar”ın partilerine oy yok. Zaten hiç olmadı, hiç olmayacak. Bu iktidarın delikanlı muhalifine Recep Tayyip Erdoğan'a ve arkadaşlarınadır oyum. Biraz daha muhalif olsunlar diye. Biraz daha muhalefet olmayı hak etsinler diyedir desteğim.