HER ŞEY birkaç zaman önce eposta hesabıma gelen aynı başlığı içeren bir postayı okumamla birlikte başladı. Kısaca şöyle diyordu postanın içeriği, “son yüzyılın en büyük insanlık ayıbına, çocuk istimrarcılığına, dur deyin.” Şöyle bir göz gezdirdim ve içimde vaveylalar koptu adeta. Hayır bu iğrençlik bir insanlık ayıbı olarak değerlendirilemezdi.
Uzun süre insanı ve insana ait olabilecek ayıpları düşündüm ama buna rağmen hiçbir ayıp postanın içeriğindeki ayıpla örtüşmedi ve kararımı verdim. Bu ayıbı yapanlar insan ise ben insanlıktan istifa edecektim yada onları apayrı kategoride değerlendirmemiz gerekiyordu zira böyle bir ayıba imza atanlar hayvan familyasında dahi kendilerine yer bulamazlardı..
İnsan nedir?!
İnsan denilen muamma nedir gerçekten?
Kavimleri ve toplumları insanlar oluşturmuştur. Peki bu insan toplulukları ne gibi sapkınlıklara düşmüşlerdir ki, Allahü Teala başlarına musibetler göndermiş ve onları helak etmiştir? Bu sorunun yanıtı yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de bulmak mümkün zira kutsal kitabımızda kavimlerin helakına sebebiyet veren nedenler tek tek sıralanmıştır. Bunlardan bazılarına değinecek olursak, cinsel sapkınlığa düşen kavimler, ticarette adil olmayan kavimler yada insanlar, insanlığa sığmayacak zulümler işleyenler, zevk-ü sefaya dalan ve yaratılış gayelerini unutunlar..
Şimdi tarih boyunca verilen ibret dolu helak sebeplerine bakınca daha bir ürperiyor insan zira bahsettiğimiz ayıp ve suç bunların tümünü kapsar nitelikte. Bir çocuğun saf, masum ve temiz dünyasını adil olmayan yalanlarla aldatmak. Cinsel sapkınlık ve zulüm. Bahsedilen tüm helak sebeplerini bünyesinde böylesine birleştiren başka bir suç ve ayıp var mıdır bilemiyorum.
Bu epostanın ve bu düşüncelerimin üzerinden çok geçmeden geçen yıl Kayseri’de Ramazan Bayramında kaybolan üç masum yavrunun cesetlerinin bulunduğu haberi ve ardından kahrolası gerçekler ile hepimiz perişan olduk. Bu rezilliği yapan, üç masuma kıyan ve böylesi bir azapla 1,5 yıl yaşayabilen mahlukların olduğunu öğrendik.
Ey Rabbim! Sen kullarını ıslah, ıslah olmuyorlarsa böyle sapkınları, mahlukları imha et ya Rabbim! Haberleri okurken içim acıdı. Sonra bu vahşeti, rezaleti, yapan mahlukun, “insan hakları” kapsamında alacağı komik cezayı düşündüm. İçim bir kez daha acıdı, yandı. İnsanlıktan çok uzak, hayvandan aşağı bir mahlukun “insan hakları” gereğince idam edilemeyeceğini düşünmek, beni iyiden iyiye üzdü doğrusu.
Bunları insan diye değerlendirmek çok büyük bir yanılgı olsa gerek. Türk Ceza Kanunun acilen düzeltilmesi, yenilenmesi ve böylesi durumlarda teşhirli ölüm cezalarının verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Belki ancak o zaman toprak bunların leşlerini içine sindirebilir. Zira, bana öyle geliyor ki, böyle sapkın, böyle aşağılık mahlukların leşlerini toprak dahi zor kabul ediyordur.
İnsanlıktan uzak böylesi suçların, insanlık ayıbı olarak görülmesi dahi yanlış. Eğer bunlar insanlık ayıbı ise ben insanlığımdan istifa ediyorum. Böylesi mahlukların insan hakları kapsamında idam edilemeyecek olmalarını da kınıyorum.
Yazıklar olsun!
