İki hassas mesele

DOĞUDA DOĞDU, eserlerini batıda telif etti. İlk talebelerinin ekserisi Türk, bugün gittikçe genişleyen okuyucusu kitlesi ise her milletten, neredeyse her kıtadan. Kürt kültürü ile yetişmiş olmasına rağmen ehli beytten; neslen öyle olduğu gibi mesleken de öyle; Hz Hasan’ın kısa süren 6 aylık mesleğini ahirzamanda geniş dairede sürdürüyor.

Allah Resul’ünün (a.s.m.) nesli nasıl Hz Ali ile devam ediyorsa nebevi veraseti de öyle; Muhammedi Nur Ali soyundan sirayet ve inikâs ediyor.

Dünden bugüne içinde bulunduğumuz sorunlar yumağı bu iki ipte toplanıyor; doğu meselesi ve Alevilik meselesi. İslam âleminden bizi koparmak isteyenler Osmanlının yıkılıp yeni kurulan devletle bunda bir nebze olsun başarılı oldular. Kürt ve alevi meselesi ile içte daha da parçalayıp yok etmek niyetindeler. Bu iki sorun olmasa idi iktisaden, siyaseten, sosyal açıdan ne kadar gelişmiş ve büyümüş olurduk?

Risaleler medrese malı fakat tekkeyi de içine alıyor; ne aklı önceliyor, ne de kalbi, ikisi arasında sağlam ve tutarlı köprüler kuruyor. Risale talebesi böylesi bir ölçü ve dengeyi kendi iç dünyasında kurduğu gibi talebelerin oluşturduğu şahsı manevide Kürtler, Türkler, Araplar ve diğer Müslüman milletler arasında sağlam birliktelikler, ortak paydalar kurarak ümmet şuurunu yeşertiyor. Aleviler Aleviliği iyi anlamak istiyorlarsa Risaleleri iyi okumak durumunda zira Said Nursi Hz Ali’nin talebesi ve bu zamanda onun veledi. Alevilerle en iyi diyalog kurabilecekler de yine Risale-i Nur talebeleri.

Bediüzzaman zıtlıkları buluşturan adam; daha doğrusu bizi birbirimizden koparan bağları yeniden kurup, tekrar tesis eden adam. Akıl kalp ayrılığını bertaraf ettiği gibi kalbi temsil eden doğu ile aklı temsil eden batıyı buluşturuyor, Kürt- Türk ayrılığını gidermeye çalışıyor. Bu topraklarda tutkal görevi yaptığı gibi Anadolu’yu İslam âlemi ile buluşturuyor, birliktelik yollarını açıyor.

Bediüzzaman sız bir Türkiye’yi, Risale-i Nursuz bir Anadolu’yu hayal edebilir misiniz? Kürt sorunu, Alevi sorunu bugünkü gibi değil çok daha fazla olurdu, belki de birbirimizden çoktan kopmuş ve ayrılmıştık; belki bugün Irak, Afganistan, Bosna idik. Komünizmin bu ülkeye girmesine engelleyen Nur Risaleleri ve Talebeleri, Kürt ve Alevi meselesine de çözüme kavuşturacaktır.

Risaleler kişiye özel çözümler sunduğu gibi ülkeyi, ümmeti, dünyayı kuşatan ve kucaklayan düşünce ve uygulanabilir fikirleriyle aksiyoner hayatiyetini devam ettiriyor. O hapishane köşelerinde, kırda bayırda yazıldı, dört duvar arasında okundu, bugünse kıtaların zincirlerini kırıyor, akıl ve kalbe vurulan prangaları koparıyor. Doğuda doğuyor, batıda açıyor, yeryüzünü çiçek bahçesine döndürüyor; alevisini, sünnisini, Kürdünü, Türkünü bir arada ve barış içinde yaşama yollarını gösteriyor.

Kürt meselesi veya doğu meselesi ile Alevilik meselesi ülkemizin iki hassas meselesi. Irak veya Afganistan olmak istemiyorsak, Irak ve Afganistan’ı ve Âlem-i İslamı kurtarmak istiyorsak ülke ve bütün Müslümanlar olarak Risale-i Nur’dan istifade etmek durumundayız. O, bireyin mahalli iman kalbini tamir edip akıl ile buluşturduğu gibi kıtalar büyüklüğündeki kalayı da tamir ediyor.

Zira o İksir-i Kur’an, Veraseti- Nübüvvet.

  03.01.2011

© 2021 karakalem.net, Hüseyin Eren



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut