Duman’ın “Rezil”i

ATEŞ OLMAYAN yerden duman çıkmazmış; Duman’dan “Rezil” rezaleti çıktı… Rencide edici, rahatsız edici, razı olmayacağımız müstehzi sözleri söylemeselerdi keşki… Bilmiyorlar mı ki, bu kadar mı echeller ki, böyle bir densizliği yapmakla ne kadar küçük düşeceklerini, alçaklaşacaklarını, ayıplanacaklarını; bu kadar mı akılları, bu kadar mı hissiyatları? Yoksa duman kafayla mı söylediler bu utanç sözleri?

Ayıp ne kelime, alay ne kelime; yaptıkları densizliği ifadeye? İnanıp inanmamakta herkes serbest, herkesin iç meselesi, irade dilendiği yönde kullanabilir ama inanmamak, hakaret serbestîsini, alay hürriyetini getirmez… Saygı denen bir olgu var, hürmet denen bir olgunluk var, bunlar da yoksa insan da, o duman olup gitmiştir onursuzluğa, alçalmışlığa…

Hangi ruh haliyle, hangi akılla, hangi vicdanla, hangi kalple, hangi duyguyla, hangi insani bir değerle çıkardınız “Rezil” deki rezaleti? Rezil, sizin dışı gösteren iç aynanız mı? Işıksız duman ortamında fazla kaldığınız belli, bu rezalet sağlam ve salim kafayla yapılmaz çünkü…

Saygısız sanat yapılan; ne “sanat sanat içindir”e, ne de “sanat halk içindir” e uyuyor, “sanat Sani içindir”e ise hiç uymuyor… Toplumla uyumsuzluk, halka, halkın inancına hakaret, dini değerlere apaçık saldırı; sanatla müzikle edeble hiçbir alakası yok, alakalandıranlar uyduranlardır, beyinlerini yüreklerini uyuşturanlar…

“Ortada bir yanlış var,

Yanlış yapan yanar”

“Duman’dan dökülen “Rezil”in ilk sözleri bunlar… Bir şey söylemeye gerek var mı, fazla yoruma ne hacet… Parçalarının adı, başlangıç satırları, nasıl bir sadırda olduklarını ele verdiği gibi kendi hükümlerini ve kendi gibi yapanların hükmünü yine kendileri veriyor: yanlış yapan var… Duman öyle bir gerçeklik ateşinden haber veriyor, belki farkındalıkla yaptılar bunu belki de değil, yanlış yapanın ne olacağını çok güzel özetlemişler…

Ateş nasıl bir ateşse dumanı da öyle olur, dini bir değeri, Kur’an ayetini hakaret ediyorsa Duman, dumanın kaynağı nasıl bir ateştir varın siz düşünün… Düşündükçe kalbi duygular ürperiyor, boğucu bir kasavet kaplıyor zihni; şer ateşi, dil ile en azından kalbi buğz ile savurup atmalı, alay kötülüğüne öyle bir tepki rüzgârı verilmeli ki duman olup gitmeliler, duman olasıcalar…

Seviyesizlik, saygısızlık bir daha mecal bulup yanmamalı, verilen olgun tutarlı dengeli tepkilerle, “Rezil”ler rezil olup gitmeli, ateşiyle beraber sönmeli duman, dumanlar… Sigaranın dumanına verdiğimiz tepkiden çok daha büyük tepki vermeliyiz, içimizi yakan gayri imani davranışlara ki, imanımız içte ve dışta parlasın, nur her yeri kaplasın, karanlıklar kaybolsun.

  25.05.2009

© 2021 karakalem.net, Hüseyin Eren



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut