Mekanik yönden yaratılışa bir bakış

M. Fahri Utkan*

MEKANİK, EŞYANIN hareketleri ile ilgilenen bir bilim dalıdır. Eşyalar nasıl hareket eder, nasıl çalışır, çalışmasını nasıl devam ettirir gibi.

Yeni bir makine tasarlayan birini düşünelim. Bu kişi, önce hayalinde düşünüp tasarladığı bir işi yapacak bir makineyi daha sonra müşahhaslaştırarak, resimlerini çizer ve bütün parçaları tek tek yapmaya koyulur. Yaptığı her parça bir üst parçasını, yani makinenin bir bölümünü oluşturacaktır. Yarı mamul dediğimiz bu parçaların yapımı da bittiğinde, artık bunların birleştirilmesine sıra gelmiştir. Parçalar birleştikten sonra ise, makinenin düşünülen işlevini yerine getirebilmesi için, resimlerde ve parça yapımlarında çok hassas toleransların verilmesi gereklidir ki, makine arızasız çalışabilsin. Bu aşamaya mekanikte ‘Prototip” aşaması deniyor. Yeni ve hiç bilinmeyen, şimdiye kadar kimsenin yapmadığı makine yapımı olması ile bu prototip aşaması çok uzun ve el mahareti isteyen bir aşamadır.

Yapılan bu “örnek,” yani prototip eksiksiz çalıştığında artık aynı benzer makinelerin yapımı çok daha kolay ve hızlı olacaktır. (Çünkü, elimizde bütün parçaların resimleri ve örnekleri ve nasıl bağlanması gerektiği bilgileri vardır)

İlk “Örnek” çok güzel, çok sanatlı, çok iyi çalıyor, istediğimiz işi yapıyor fakat ‘daha sonrakiler aynı güzellikte ve sanatlı değil ve iyi iş yapmıyor’ denemez herhalde.

Aynen öylede, ilk insan Adem (as)’in yaratılması ile şimdiye kadar ve kıyamete kadar yaratılacak insanların yaratılmalarındaki güzellik ve sanatı aklımıza getirirsek, bunun, çok daha mükemmel, çok daha sanatlı ve çok daha işlevsel olduğu görülecektir.

İlk insanın yaratılışı nasıl apayrı bir sanat eseri ise (İlk yaradılış-İbda suretinde yaratılış) sonraki yaratılışlar (inşa suretinde yaratılışlar) da çok mükemmel ve o kadar da sanatlıdır.

Anne karnındaki yaratılışta, her bir anın, her bir yaratılış aşamasının, birbirinden acayip, birbirinden sanatlı, her birinden mükemmel olduğu biyoloji ilmiyle uğraşanlar cilt cilt kitaplarla anlatıyor ve üniversitelerde birçok bölümlerde ayrı yönleri ele alınıyor ve ders veriliyor.

İlk insanın (Prototip diyebiliriz)*1 yaratılması (emr-i künfeyekün ile ‘Allah “Ol” demiş olmuştur’ bilindiği gibi) ve hemen işlemeye yani, yürümeye, hareket etmeye diğer insani işlevleri yapmaya başlamıştır. Her şeyi ile mükemmel bir çalışma ile başlamış ve devam etmiştir.

Daha sonraki (ikinci ve sonraki milyarlarca insani yaratılmalar) yaratılan insanlar da kolaylıkla ve ayni mükemmellikte yaratılmışlardır. Yaratıldıktan sonra her bir azaların ayrı ayrı veya azaların birbirlerini tamamlama suretinde bütün vücudun çalışması mükemmeldir bildiğiniz gibi.

Ortalama 2.5 – 4 kg ağırlığında 40-50 cm uzunluğunda bir mekanik, fiziksel cisim şeklinde dünya atılan insan denilen makine, her an, her gün santim santim büyümekte, kilo almakta yani, fiziksel büyüklüğü devamlı değişime uğramaktadır.

Buradaki, yani makinenin işleyişindeki harikalığa, mükemmelliğe mekanik ilminin şapka çıkartacağı an gelmektedir. Bu an da, fiziksel ölçü devamlı değiştiği halde makinenin çalışmasında hiçbir arıza meydana gelmemekte, aksine aynı hareketlerin devamlı yapılması ile hareketlerdeki mükemmellik ve çabukluk yönünden olumlu olarak gelişmektedir.

Hiçbir insan yapımı makinede bu tür bir işlev mümkün olamaz.

Burada Allah’ın ilmi, kudreti, sanatı, hasılı yaratıcılıktaki en mükemmel özelliklerini görmek ve "O her şeyi en güzel şekilde yarattı."*2 "Allah'ın san'atıdır ki, her şeyi hikmetle, yerli yerinde ve sapa sağlam yaratmıştır."*3 gerçeğini görmek gerekiyor.

Her ilim olduğu gibi mekanik ilmi de Allah diyor ve dedirtiyor.




Dipnotlar:

  1. Gerçi Allah’ın bir şeyi yaratması için prototipe ihtiyacı yoktur ama, daha iyi anlaşılması için bu örnek verilmiştir.

  2. Secde Sûresi, 32:7.

  3. Neml Sûresi, 27:88.

  07.04.2009

© 2021 karakalem.net, M. Fahri Utkan



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut