"Who is your hero?”

Zehra Sarı

LİSEYE HAZIRLIK sınıfında iken, İngilizce dersinde proje konumuzdu; “Who is your hero?” Akıl, kalp, duygu, his terazilerimin her birinin zaman zaman dengesini kah bir tarafa, kah diğer tarafa doğru şirazesinden çıktığı o yaşlarda; bu projem için benim de seçtiğim kişi; şöhreti çokça bilinen bir siyasetçiydi. Tam da benim o yıllarımda çok popüler olan ve şu an da da o popülaritesini devam ettiren, benim “my hero is....” diye projeme başlık attığım o şahsın; benim ilgimi çeken en ön plandaki özelliği; onun, birçok insanın güvenini kazanmış olması, sempatik olup, lider bir kişiliğe sahip olmasıydı.

Diğer arkadaşlarımın projelerindeki isimler kimlerdi çoğunu hatırlamasam da, birkaçının ünlü şarkıcılar, sanatçılar olduğunu; o günlere döndüğümde tahmin edebiliyorum. "My hero"; yani benim kahramanım, bana yön veren, vizyonumu onun doğrultusunda, onun aydınlattığı yolda çizmeyi düşündüğüm kişi vs...

Şu an, o yıllarıma döndüğümde; o yaşımda, o kişiyi, hangi saiklerle, neyi esas alarak seçtiğimi az çok anlayabilsem de; yine de, yapmış olduğum tercihimde; mihenk olarak aldığım noktanın; "manevi" değil, "maddi" üstünlük olmasına; ya da "bu dünyalıların" önemsediği tarzda bir tercih yapmış olmama üzülüyorum. Evet, geriye dönüp baktığımda, o tercihim için üzülürken, şu an için öyle bir soru sorulsa o tarz bir tercihte bulunmayacağımdan emin olmama da seviniyorum ve şükrediyorum. En azından, bu nokta da bir parça da olsa tekamül edebilmiş olmam beni mutlu ediyor.

Evet aynı soru şu an tekrar karşıma gelse, cevaplamam gereken bir soru olarak; "Who is your hero?" dense tekrar bana, düşünüyorum da; ebedi aleme göçmüş bir sürü güzel ismin yanında, şu alemden de zikredeceğim bir sürü ismi sıralardım ve şu an sıralıyorum zihnimde birbiri ardınca...

Ebedi alemde olanlar için "my hero" demek de belki çok fazla zorlanmıyor olabiliriz. Ama peki ya bu alemde; yaptığı güzel bir davranış; ya da kendisine isabet eden bir imtihanında gösterdiği sabrı veya şükrü ile bana kim yol gösterici oluyor; bana kim zor anlarımda aklıma geldiğinde "Bak o nasıl bu zor imtihanının altından kalkmayı başarıyor, onun gibi sende dayanağını bulduktan sonra bu sıkıntının altından kalkabilirsin?"i hissettiriyor diye düşündüğümde; "büyük cihadında" gayretle, kazanmak için çabalayan kişiler geliyor aklıma ve ilk sırayı; nefisleriyle büyük bir cehd halinde olan bu kişiler alıyor... Çok sinirlendiği, çok öfkelendiği bir olayda; öfkesini, karşı tarafı kırma noktasında kullanmayıp, öfkesine yenilmeyen kişi derdim ardından... Saygılı davranmakta imtina ettiği kişiden; saygısızlık gördüğünde, saygılı duruşunda; Allah'ın rızasını kazanmak için devam edebilen kişi derdim ya da... Yıllardır sevgisini içinde tuttuğu; sevgisinin kendisini yakıp pişirmesiyle olgunlaşan, ama bu sevgisinin açığa çıkmasından, bu takdirde kırılacak elmas kalpleri düşündüğünden, buna hiç girişmeyen, o elmas kalpleri kırmamanın derdinde olan kişi derdim mesela... Veyahut evini geçindirmek için; gece gündüz; yorulsa da, düşse de, başaramasa da hiç yılmadan gayretine devam eden baba; kendisi, çocukları ve eşi için "saçını süpürge edercesine " (bugünkü kullanıldığı manada olumsuz olarak kullanmıyorum; olumlu manada kullanıyorum bu tamlamayı) ailesinin mutluluğu için çabalayan anne derdim....

Ama şundan eminim ki bugün; şaşaalı görüntüsüne kanıp, sadece "bu dünyada güzellik, başarı" vaad eden kişileri, ideolojileri, kavramları, süslü sözleri, kitapları, filmleri, gazeteleri, meslekleri vs... aklımın yakınından bile geçirmem "my hero" makamına onları çıkarma noktasında...

Hakkıyla çilesini tamamlamamış hiç kimse ya da hiçbir durum, hal, şey, kimse için "my hero" denilmeye değmez diye düşünüyorum. Baki meyvesi olmayan hiçbir "dünya ağacından" meyve koparılıp da; "bu benim meyvem ve beni bu, her iki dünyada da mutlu edecek" denilemez. Bu dünyanın, fizik gerçekliğinin sınırları arasındaki hiç birşey, ebed için yanıp tutuşan insana istediği mutluluğu veremez çünkü...

Her birimizin, her gün, yeni bir günü hangi kahramanların rehberliğinde yaşadığımıza dikka tederek ederek geçirmeye; özellikle bu bir sürü kirli yayınlarıyla, fikirleriyle zihinlerimizin, duygularımızın bulundırılmaya çalıştığı zamanımızda daha çok ihtiyacımız var.

  21.11.2008

© 2021 karakalem.net, Zehra Sarı



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut