Birbirine değen hayatlar

Zehra Sarı

SİZİN MUTLULUĞUNUZ, başkasının mutsuzluğu olabilir. Başkasının güldüğü bir olayda, siz içten ağlıyor olabilirsiniz. Birileri bir yerlere koşarken; siz, aynı yere onlarla birlikte gitmek zorunda kaldığınız için yürürsünüz. Ama diğerlerinin aksine yavaş yavaş hatta ayaklarınızın yavaşça da olsa gittiği o yerden; gönlünüz fersah fersah uzaklaşır.

Zıtlıklarla dolu bir hayat yaşadığımız...Düşenler kalkanlar; sevenler nefret edenler; ağlayanlar gülenler; sevinenler üzülenler; doğanlar ölenler... Akibet cennet mi cehennem mi?!

Bu zıtlıkları yaşarken tutunmak ister kişi; birşeye sımsıkı... Hiç bırakmamacasına. Ne sevdiğidir tutunmak istediği; ne en yakın bilip sonrasında en uzak olanlar. Çünkü hiç kimse, hiç bir şey; kişinin içinde ki bu zıtlıklardan doğan acıları, yaraları iyileştiremez. Kişinin, yakınına bakarken, aslında gözlerini ta uzaklara diktiğini farkedemez. "Güvendiğim dağlara kar yağdı" hissini; o dağlar ne kadar dile gelse, üzerine yağan karları temizleyemez. Hatta söylenen her yeni söz; yağan karları hiç erimemecesine sabitler ve kalbini kanatır kişinin.

Ve tutunmak istediğini bulur arayan... Kimi bunu uzun günler boyu ağlamaların ardından bulur. Kimi geçirdiği uykusuz gecelerin sonunda bulur... Kimi midesini ağrılar içinde bırakıp, orasında burasında sivilceler, yaralar çıkmasının sonucunda bulur. Kimi de, fani olduğunu bildiği ama bir türlü hakkalyakin hissedemediği o kendini üzen şeylerin, fani olduğunu hakkalyakin hissettiğinde bulur. Ama arıyorsa kişi, muhakkak Rabbi yardım eder ona.

Rabbi yardım eder kuluna. Bir ip uzatır, sevgili kuluna. Acıları dinsin ister Rahman. Daha fazla ağlamasın ister Rahim, kulunun. Fani kullarının kırdığı, bu fani kulunun kalbini onarır Vedud, gönderdiği sayısız nimetleriyle. Ve güldürür yüzünü o sevdiği kulunun. Kendisinden başkasında sukun bulamayacağını farkeden ve Kendisinden başkasına teslim olamayan kulunun.

Ve kul, Rabbinden kendisine bir lütuf olarak gönderilen ve herşeyi anlamlandıran o mucizevi kitabın sayfalarını açar. En sevdiği suredir karşısına çıkan; "Hani o genç yiğitler mağaraya sığınıp; 'Ey Rabbimiz! Bize tarafından bir rahmet ver ve işimizde bizim için bir kurtuluş yolu (ve başarı) hazırla demişlerdi'" (Kehf 10)

Okuduğu birbiri ardına gelen ayetler, kendisine değen hayatlardan bir süreliğine de olsa uzaklaştırabilir kişiyi, bir süreliğine de olsa hissedebilir, Rabbinin ayetlerinin tüm hislerine değip hüznünü dağıttığını...

  28.10.2008

© 2021 karakalem.net, Zehra Sarı



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut