GÖRÜNÜŞTE ÜRETKEN olup hakikat-ı halde ise insanın kendisine ve dahi çevresine değer katmayan o kadar çok davranış var ki. Hikmetini yitirmiş gündelik esprilerden tutun da aslında beş para etmez bir meselenin defalarca dillerde ve zihinlerde tekrarlanmasına kadar bu illüzyon hali vakıadır.
Gözü uyur, kalbi uyumaz Peygamber(a.s.m.)’in her hali ve tavrı üretkenlik içre iken ve su gibi görünen ateş ilüzyonlarından sakınmayı bizlere tavsiye eder iken ifade ve açılım bekleyen diğer bir ifade ile meyveler verme kabiliyetinde olan anlarımız ötelenerek veya farkında olmaksızın tahayyüli bekleyişlere kurban edilerek körleşmenin siyahi iplerini dokumaktadır.
“Hakla uğraş ki batıl seni işgal etmesin” buyuran Muhammed İbnu İdris (İmam Şafi) hazretleri boşlukların farkındaydı. Boş kalmak demek batıla buyur etmekten başka bir şey değildi. Böylesi boşlukların neticesi de boş bir hayattı. Elde kalanlar Sezen Aksu’nun ifade ettiği “rengarenk geçici oyuncak zaferler” idi.
“İnsan için kendi çalıştığından başkası yoktur”1 kelamı da hayatımızın boşlularını fark etmek için bir turnusoldur. Yapabileceği işlerde acizliğe sarılmak, başka birinin eline ihtiyaç duymak, kestirme muvaffakiyetlere ulaşmak, devlete kapağı attığında rahatlayacağını tahayyül etmek, faydasız ilim vs. boşluğun siyah iplerinden başka bir şey değil ki.
“Mümine, Rabbine kavuşuncaya kadar rahat yoktur” 2 hadisi çilekeş bir mü’min portresi çizmemektedir. Fıtraten heyecanlı yaratılmış olan insanın rahatının rahatsızlıkta (çalışmak, mücadele etmek) saklanmış olduğu3 sırrına bir işarettir bu nurani cümle.
Mücadele etmek ve çalışmak insanın hayatına katıkları, bunların dışındaki oluş gibi görünen haller ne yazık ki yok oluş, adem! Boşluklara dikkat etmek elzem!
1. Necm*39
2. Hatib, İbn-i Nasr
3. Bkz. İhlas Risalesi, “Zindan-ı Atalete Düştüğümüzün Sebebi Nedir? ”, Said Nursi
© 2021 karakalem.net, Harun Pirim
