Benim hâlâ umudum var

Mona İslam

İNSAN NASIL bir varlık? Mahiyeti nedir? Karşımızda gördüğümüz kişi iyi midir kötü müdür? Hayır ve şer ona yapışık mıdır? Onun ayrılmaz bir parçası mıdır? İnsana güvenilebilir mi? Birisinden hiç beklemediğiniz bir hareket sudur edebilir mi? Yahut size ömrünüzce devam edip besleneceğiniz, kendinizi onun bir parçası, hatta onun bir devamı gibi hissedeceğiniz hayırlı cümleler söyleyebilir mi, ömür boyu minnettar kalacağınız kadar iyilik yapabilir mi? Yaralarınıza deva olabilir mi? Kalbinize dokunabilir mi?

Ben insanlara genellikle güvenirim. Bir nedeni yok bunun, belki de hemencecik kalbini kaptıran cinsten biriyim ben. Yanlış anlamayın, şıpsevdi değilim. Bir kere sevdiğimi asla kalbimden çıkarmam. Çok severim, çok bağlanırım. Çok hayal kırıklığı yaşarım. Bir zamanlar çokça sorduğum, ama şimdi anlamsız olduğunu bildiğim bir soru cümlesi var: “Bir insan bunu nasıl yapar?” Sözlerini bağrımda sakladığım, ömrüm boyunca bozdurup bozdurup hazinesini harcayacağım biri bana “ İnsan her şeyi yapar, bu soru anlamsız” demişti. O gün beni sarsan bu cevap daha sonra bana basiret verdi, hayatıma rehberlik etti…

Her insan nefis taşıyor. Şeytan tam gün canlı yayın yapıyor. Ve nefis onu dinlemeye meyyal yaratılmış. Bulunduğunuz yerde asla kalamıyorsunuz, durmak yok sürekli hareket halindesiniz, yukarı yahut aşağı. Nefse her meylettiğinizde, şeytanın minicik bir fısıltısına kalbiniz güm güm atarak bir korku filmi efekti eşliğinde kulak verdiğinizde, Kârun gibi yere batıyorsunuz. Ayaklarınızın altındaki toprak sabit ve kararlı değil, bir bataklık gibi yumuşak ve sizi içine her kımıldayışınızda daha çok çekiyor. Oradan kendi çabanızla da çıkamıyorsunuz. Debelendikçe daha çok batıyor, daha bir çamura bulanıyorsunuz. Bize dışardan uzatılan bir dal, yahut ipe tutunmaya nasıl da muhtacız. Hablullah, “Allah’ın ipine sımsıkı tutunun” ayeti yolu işaret ediyor.

Kendimizi iyi sanmak bir yanılsama. Ben asla yalan söylemem, başkasının malına göz dikmem, zina etmem, adam öldürmem, küfür ve isyan etmem demek nasıl bir aldanış? Öyle bir yaparız ki tüm bunları, her şey olup bittikten sonra akıl başa gelir, sızlanmaktan, dövünmekten kurtulamayız. Bu tıpkı şeytanın varlığını inkar ediş gibi kendi mahiyetini bir inkar. Biz temiz değiliz, Allah bizi temizliyor. Kuddüs olan sadece o var. Biz ise temizlenenlerdeniz. “Allah temizlenenleri sever” diyor ayet-i kerime. Pisler ki temizleniyorlar. Ve o zaman seviliyorlar.

Her birimiz Züleyha gibi aldatabiliriz. Her birimiz Kârun gibi mala yapışabiliriz. Her birimiz Nuh’un oğlu gibi kendimizce büyük dağ gibi bir sebebe tutunabiliriz, bizi kurtarır sanabiliriz. Her birimiz Firavun gibi büyüklenebiliriz. Etrafımızdakilere karşı inatçı ve cebbar olabiliriz. Her birimiz Medyen halkı gibi tartıda hile yapabiliriz. Yehuda gibi bize güvenen birine ihanet edebiliriz.

Her birimiz Meryem gibi, Yusuf gibi iffetli de olabiliriz. İsa gibi zühd içinde, Yahya gibi seyyid ve alim olabiliriz. Asiye gibi tüm olumsuz şartlara rağmen iman eden, himaye eden, sihirbazlar gibi halkın önünde pişmanlık içinde günahını itiraf edip azabı göze alan, Lokman gibi evladına güzel öğütler veren, hikmetli evlat yetiştiren, Nuh gibi mücadeleci ve pes etmeyen, Eyyub gibi, Yakub gibi sabırlı, Mecde’li Meryem gibi tevbekar olabiliriz.

Radyo alıcımızı Cebrail’e de, İblis’e de ayarlayabiliriz. İkisi de tam gün yayın yapıyorlar. İki kanaldan da davet alıyoruz. Biri nefsimizin biri kalbimizin hoşuna gidiyor. Önümüze rol modeller koyulmuş, daima hayat çarşısından birini alıp giyiyoruz. Bazen Yusuf oluyoruz, bazen İsa; bazen Yehuda, bazen Züleyha.

İnsanların neler yapabildiklerini her gün gazetelerde okuyoruz. Etrafımızda mümin insanların nasıl vartalara düştüklerine şahit oluyoruz. Bizzat kendimiz şeytanın sıkıştırmalarına maruz kalıyor, bazen bıyık altından gülerek, çaktırmadan ona tabii oluyor, yaptığımızı bin bir bahane ve teville örtüyoruz.İnsanın bir uranyum çekirdeği gibi azıcık bir şer müdahaleyle patlayabildiğini, kendi haline başıboş bırakıldığında radyasyon yayabildiğini, ancak emin ve bilgili ellerde, bir nükleer santralde, kendisine tüm alemce ihtiyaç duyulacak bir enerji yayabildiğini, küçücük cirminden beklenmeyecek faydayı yahut zararı verebildiğini görüyoruz. O emin eller el-Emin olan Rasul’ün elleri…

Yahut bir insanın 60’a merdiven dayamış, hayatına dair sorgulamalara girişmiş, kendisini canı yana yakıla eleştirdiğini, düzelmek için çaba gösterdiğini görüyoruz. Yıllar sonra bile olsa ona yaptığı bir yanlıştan dönme cehdini veren, onun geçmiş hatalarını sevaba çevirmek arzusunda olan Rabbinin bazen latif bazen şedid terbiyeleri elinde evirilip çevrildiğine şahit oluyoruz. “Rabbin onda gördüğü güzel bir şeyler var ki, onunla bıkmadan usanmadan uğraşıyor” diyoruz. Hiç kimse sevdiğinden kolay kolay vazgeçmez çünkü..

Benim insana dair umudum var, tıpkı kendi nefsimin ıslahına duyduğum umut gibi. En yakınlarımdan başlayarak, tüm insanlara da umut verme gayretim var. Değişebilirsiniz, düzelebilirsiniz, bundan sonra üç yıl da yaşasanız hayatınızın akışını değiştirebilirsiniz, büyük bir sıçrama yapabilirsiniz diyorum. Bunu NLP uzmanlarının söylediği dayanaklarla değil, insanın Rabbinin onun üzerinde dolaşan elinin hürmetine söylüyorum. Rab elini üzerimizde dolaştırıyor. Bize dokunuyor. Bizi bazen okşayarak, bazen tokatlayarak terbiye ediyor. Ama ellerimizi hiç bırakmıyor.

O halde ahir zaman şartlarında bile olsa insana güvenmek lazımdır. Çünkü onun Mümin bir Rabbi, El Emin rehberi vardır. Ümmet-i davette de olsa, ümmet-i icabede de…

Söylediğimiz her bir sözün edip eylediğimiz minicik bir hareketin nelere sebep olacağını asla bilemeyiz. Bazen bir tebessümle hayatları değiştirebilir, ya da bir kaş çatışla ömür boyu kırgınlıklara, hatta bir insanın imandan soğumasına, hayata küsmesine sebep olabiliriz. Kendimizi ve yapabileceklerimizi azımsamayalım.

İnsan kendi küçük, anlamı büyük bir varlıktır.

Allah bizi anlamdan gafil etmesin…

  27.06.2008

© 2021 karakalem.net, Mona İslam



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut