Bizi Dogmasız mı Yetiştirdiniz ki?

Mehmed Boyacıoğlu

ÜNİVERSİTELER DOGMALARIN ve onların dışavurumlarının yeri değildir demişsin. Dolayısıyla, bir dogma olan İslâm’ın dışavurumu olan başörtüsünün yeri değildir buyurmaktasın.

Peki, hocam, siz gençleri ta ilkokuldan itibaren dogmasız, sabit fikirsiz, dediğim dedik demeyen kimseler olarak mı yetiştirdiniz? İsterseniz şimdiye kadar okuya geldiğimiz ders kitaplarına bir göz ataşım?

Okullarımızda bilime, kültüre katkıda bulunan herkese yer mi verilir yoksa tek adama perestiş etme mi öğretilir? Okul koridorlarında Türk, Acem, Arap, Frenk her türlü meşhurun resmine, aynı cesametteki posterine yer verilir mi?

Kâinatı, içindekileri mevcudatı var oluşuyla açıklayışınız da her türlü sabit fikirlilikten uzak mıdır acaba? Derslerde ‘varlıklar kendi kendilerine oluşmuştur’ diyenle ‘bir Yaratıcı tarafından var edilmiştir ve hâlâ da ediliyor’ fikirleri yan yana okutulur mu acep?

Jeolojide tedrici oluşla katostrofik oluş aynı ağırlıkta öğrenciye sunulur da; seçim onun kendi akıl ve anlayışına mı bırakılır?

Aynı liberal kafadan tarih de nasibini alır mı? Tarihteki sosyal hareketlilik hususunda liberalin, komünistin, dünya ve içindekileri din ile açıklamaya çalışanın görüşlerine yer verilir mi? Ders kitapların-da, ‘İnsan medeniyetleri tedricî bir deneme-yanılma süreci içinde gelişmiştir’ görüşünü dillendiren ile in-sanlık her asırda bir peygamberin pişdarlığı ve üstatlığı ile öğretilmiş fenlerle gelişe gelmiştir diyen pa-ragraflar birbirini takip eder mi?

TBMM’nin ilk yıllanırındaki çok seslilik kitaplarda olanca açıklığı tasvir edilir mi? Birinci grubun ikinciyi nasıl tasfiye ettiği lehte ve aleyhte görüşlere yer verilerek nazara verilir mi?

Şapka inkılâbını getirenlerle ona karşı çıkanların argümanları da aynı ağırlıkta kitaplarda belgelerle birlikte dillendirilir mi?

Harf inkılâbının yarar ve zararları da aynı ağırlık ve dozda tartışılır mı bizim tarih kitaplarında?

30’lu yıllardaki Menemen Olayı ve sonrasındaki çok partili hayat denemeleri konularında da gençlerimiz birbiriyle çelişen çok farklı data ve yorumlarla teçhiz edilmişler midir?

Gençlerimiz otuzlu yıllardan başlayıp artarak devam eden dış ödemeler dengesi açığının niçin oluştuğu hususunda her türlü görüşü tartışmaya açık mıdırlar?

Onlar, partilerin ve liderlerinin adları değiştiği halde, iktidarda iseler hep CHP’nin görüşlerini fiiliyata geçirmek zorunda olduklarını da değişik veçheleri ile tartışabilecek durumda mıdırlar dersiniz?

On yıllık aralarla gelen ordu müdahaleleri de bütün detayı ile müfredatımızın es geçmediği konulardan mıdır? Onların zararları ve yararları, her türlü genel-geçer ve ayrık görüşlere yer verilerek enine boyuna masaya yatırılır mı bizim kitaplarımızda?

Coğrafya derslerimiz, büyük bir parçasıyla Arktik ülke olan Norveç’ten on kattan fazla nüfuslu olduğumuz halde niçin ancak onlar kadar üretebildiğimizi bütün ayrıntıları ile; grafik, şekil, fotoğraflarla ele almakta mıdır?

1950’de kurtarmaya gittiğimiz Kore’den niçin dört kat daha fakir olduğumuz tartışılmakta mıdır Ülkeler Coğrafyası kitaplarında?

Biz ‘Demir ağlarla ördük ana yurdu dört baştan!’ naraları atarken, arazisinin engebeli oluşuyla bize benzeyen İtalya’da demir ağların uzunluğunun Türkiye’nin kaç katı fazla olduğunu hangi coğrafya kitabı artısı eksisi ile anlatabilmektedir?

Siz bu gençleri altı yaşından beri dogmalardan uzak yetiştirebildi iseniz, o zaman üniversitede dogmalara yer yoktur demenizin bir anlamı olabilir?

Aksi halde, tutarsızlıklarınızdan dolayı konuştukça batacaksınız. En kötüsü de gelecek nesiller sizi hayırla anmayacaklar.

  01.03.2008

© 2021 karakalem.net, Mehmed Boyacıoğlu



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut