O KADAR uzağım ki o asra,
Rüyâda bile varamıyorum.
Okuyorum, dinliyorum, uyuyorum.
Olmuyor.. Uzanamıyorum..
Bağlantı zayıf hüsrandayım..
Nasıl insanlardı onlar öyle,
Nasıl yaşamışlardı hayret..
Ortam bugünden beterdi,
Bense onlardan bin beterim.
O ne bağlılıktı.. O ne sadakat..
Bir kere iman ettiler yetti.
Bin senedir iman ediyoruz,
Birisi kadar fayda vermiyor..
Kuşluk vaktiydi Erkam’ı gördüm.
Sordum sevinçle: ‘Sene kaç?’
‘Altmış’ dedi, ah çekerek..
Ben sevinçten,
O hüzünden ağlıyordu..
Onlar ortama uymadılar,
Asırlar onlara uydu.
Zamane değildiler,
Tatlı bir hüzne sevdalandılar.
Kırk dakika yetti her birine,
Kırk senede yetişmezi aldılar.
Sohbet-i nebeviyle boyandılar.. [1]
Sihirli cümle şuydu:
‘Rabbimizin muradı nedir?’
Huzur içinde söylediler ümmete.
Fenâdan bekâya uçtular da,
İzleri kaldı sinede..
Medineliydiler, medenîydiler,
Melekler gibi pervaneydiler.
Söz verdiler dönmediler.
Velhasıl onlar asrı saadettiler..
Saadetin ta kendisiydiler..

Dip Notlar:
[1]. Sözler / 27. sözün zeyli / syf: 452
© 2021 karakalem.net, Aykut Tanrıkulu