FAKİR DÜŞMÜŞ bir Fransız dulunun oğlu olan Jean-Paul Lacoste, 1922 yılında tahsilini ilerletmek için Roma’ya gelmişti. Orada, Vatikan Kütüphanesinin müdürüne bir tavsiye mektubu götürdü.
Fakat müdürün dışarıya çıktığını kendisine haber verdiler. Bu zâtın dönüşünü beklerken Lacoste bir ara kütüphaneye girdi. Raftan rafa yürüyerek kitapları incelediği sırada, bunların bir tanesi dikkatini çekti. Bu, süslü üstü deri ciltli ve oldukça tozlu bir kitaptı: Emile Fevrier’nin Zooloji’si.
Lacoste kitabı alarak sıralardan birine oturdu ve okumaya koyuldu. Az sonra sıkılarak sayfaları rastgele çevirmeye başladı. Sondan bir önceki sayfaya gelince de, kırmızı mürekkeple yazılmış birkaç satır gözüne çarptı:
“Meçhul okuyucumun Roma’daki Adalet Sarayında Veraset Mahkemesine müracaatle L.. 14/75 numaralı dosyayı istemesini talep ediyorum. Kendisini bir sürpriz beklemektedir.
İmza: E. F.”
Genç adam merakını yenemeyerek Adalet Sarayına koştu. Dosyayı istedi. Memur kısa bir araştırmadan sonra ona şişkin bir zarf uzattı.
Dışarı çıkınca Lacoste zarfı yırttı ve içindeki resmî evraka iğnelenmiş bir mektupla karşılaştı. Mektupta şunlar yazılıydı:
“Kitabımın meçhul okuyucusu:
Bir Zooloji kitabı yazdım, fakat bütün hayatımı adadığım bu eserimi hiç kimse okumak istemedi. Dostlarımla akrabalarım beni övdüler gerçi, ama onlar dahi kitabı okumadılar. Onları cezalandırmak için, kütüphaneye hediye ettiğim bir tanesi hariç, kitabın bütün nüshalarını yaktım. Bu mektuba ilişik vasiyetnameyi okuyunca, bütün servetimi kitabımı sonuna kadar okuyan ilk insan olan sana vasiyet ettiğimi göreceksin. Meçhul okuyucum, emeğin böylece ödüllendirilmiş olacak.
İmza: Emile Fevrier.”
Evrakları inceleyen Fransız Konsolosluğu resmî makamlarla temasa geçti. Sonunda bir konsolosluk görevlisi delikanlıya şunları söyledi:
“Sözü edilen mirasın dört milyon lirete yakın olduğunu söylüyorlar. Fakat vasiyetname İtalyan kanunlarına göre geçersizmiş. Vasiyetname sahibinin yakın akrabalarının müracaatına yahut zamanaşımı süresi dolana kadar bekleyecekler.”
Bu sözleri duyar duymaz, delikanlının eli birden alnına gitti:
“O kadar heyecanlandım ki, unutmuşum” dedi. “Annemin genç kızlık adı Fevrier idi. Ağabeyimin ismi de Emile. Vasiyetnamenin sahibi yarım asır önce ortalıktan kaybolarak ailesini zor durumda bıraktığını duyduğum acayip huylu dedem olmalı.”
1926 yılında Roma Yüksek Mahkemesi Emile Fevrier’in servetini delikanlıya değil, ama annesi Amande Lacoste’a teslim etti. Emile Fevrier’in kızı, babasından kalan mirasa hiç umulmadık bir şekilde mirasına kavuşmuştu.
(Neue Post’tan)
© 2021 karakalem.net, İsmail Örgen