ÇOCUKLARIMIZ ve BİZ - 2

Halil Köprücüoğlu

18-ÇOCUKLAR ARASI anlaşmazlıklarda uygun bir tarzda müdahale ederek adaleti temin etmek önemli, ilgisizlik çok kötüdür. Böyle yaparsak zamanla uygun davranışları kazanacaklardır.

19-Daima kötü insanlardan bahsedip, ”dünyada güvenilecek insan kalmadı, herkes menfaatçi” demek çok yanlıştır. Onları ümitsizliğe düşürürüz.

a-Halbuki:”Güzel gören, güzel düşünür.”Hayatın güzel yönlerin de görebilmeli, bunu ifade edebilmeliyiz ki onlar da böyle yapabilsinler.

20-İnsanlara kaba davranışlar, hayvanlara eziyet, zayıfı ezmek çok yanlış. Çocuklarımız da ya böyle yapan insanlar olurlar veya bize karşı hüsnü zanları sarsılır.

21-Çocuklarla onların kızmalarında birlik olmak, lanetler yağdırmasına yardımcı olmak, intikama teşvik etmek çok büyük hata olur. Onları elimizle suça, kötü olmaya itmiş oluruz.

a-Mantıklı bir şekilde problemi halletmeyi hayatımızla fiilen göstermeliyiz.

b-Kızgınlık ve düşmanlık duyguları tabiidir. Bu duygular yararlı yola yöneltilmeli, uygun yerlere kanalize edilebilmelidir.

22-Hakarete, zarara uğrayan çocuğu fazla tahrik, etmek, olayı büyütmek, onlarda çok kötü izler bırakır.

a-Tahammülü, mantıklı, akıllı tepki göstermeyi, ilmî düşünmeyi, öfkeyi yenmeyi onlara fiilen göstermeliyiz.

23-İyi olan insanların çekiştirilmesi, hiç kimseye itimat edemez hale gelmelerine, şevksizliğe, başkalarını kıskanmalarına sebep olur. Bu konuda çok dikkatli olunmalıdır.

a-Onlarla birlikte kitap okuyun. Değerlendirmeler yapın. İyilerin, iyi düşüncelerinden istifadeyi fiilen öğretin.

24-Verilen nimetlerin farkında olunması çok önemlidir. İnsanın şükretmesini, kanaatkar olmasını bilmesi, onda huzur meydana getirir, mesut olması kolaylaşır. Hayattan lezzet almasını bilir. Bu, sünnete uygun bir ahlaktır.

25-Hodgamlık, sadece kendini düşünmek çok kötüdür, felsefenin esaslarındandır. Diğer gamlık güzeldir. Sadece kendini düşünen insanlar olmamalıyız ki çocuklarımız da öyle olmasınlar; efendi, faziletli ve ahlaklı insan haline gelsinler.

26-İyilere kin duymak, kötülere lanet okumak fena hasletlerdir. Kıskanmanın manasızlığını, kötü söz söylemenin faydasızlığını onlara anlatmalıyız. Fiilen yaparak göstermeliyiz.

27-Evlatlarımızı tefekküre, tabiatla ilgilenmeye teşvik etmeliyiz. Bu onların ufuklarını genişletmeye yardımcı olur. Hayattan lezzet almayı öğretir. Çevrelerindeki güzelliklerin, nimetlerin farkında olmalarına yardımcı olur.

28-Seviyelerinin üstünde iş yaptırmak ve eğitim vermek yanlıştır. Onların perişan olmalarına, ruh sağlıklarının bozulmalarına sebep olur. Mesut da olamazlar. Başlarına geriye dönülemeyecek işlerin gelmelerine sebep oluruz. Tabii bir hayat yaşanmalı ki mesut ve bahtiyar olabilsinler. Muvaffakiyet ve mesut olmak , seviyelerine uygun yaşamaktır.

a-Sık sık onların başarılarını paylaşın . En ufaklarını bile taktirle karşılayın.

b-Başarısızlıklarında öfkelenip hakaret etmek yerine eğer bu hal onların güçleri üstünde olduğu için meydana gelmişse normal karşılamalı güçlerine uygun bir sahaya yönlendirmelidir.

c-Başarısızlık, gayretsizlik ve tembellikten dolayı olmuşsa bunun nasıl aşılacağı planlanmalı, gösterilmelidir. Örnek olunmalıdır.

29-Sihir, büyü, peri masalları vs. onların korkak, hayalperest, vehham olmalarına sebep olur yanlış bilgilendirme çok kötü bir eğitim şeklidir. Bunlar İslamî bilgiler çerçevesinde ve seviyeye uygun tarzda izah edilmelidir

30-Dindarlar kötülenmemeli. Onların kusurlarıyla uğraşmamalı. Hep ve yoğun bir tarzda İslâmiyet öğretilmeye çalışılıp bıkkınlık meydana getirmek de doğru değildir. Zamanlaması uygun tarzda, seviyelerine uygun, yeterli İslamî bilgi verilmelidir. Tabi ki bizlerin doğru bir İslamiyet yaşamamız kadar tesirli başka bir tarz da yoktur.

31-Allah korkusu dengeli olmalı. Din zorla öğretilmemeli. Sevgiyle, güzellikleri fiilen, yaşanarak gösterilmek suretiyle anlatılırsa çok daha tesirli olur.

32-Onların her istediğini yerine getirmek, bir dediklerini iki yapmamak yapılacak en büyük yanlıştır. Bir başka deyişle “evlatlarınızı en kötü nasıl yapabiliriz” diye sorarsanız, cevabı HER DEDİKLERİNİ YAPIN, YETER olacaktır.

33-Her arzularının da geri çevrilmesi de onları söz dinlemez, laf anlamaz, inatçı yapar. Dengeli ve adil olmalı, normal istekleri yerine getirilmeli. Haklı isteklerine kulak vermeli, tepindirmeden normal istekleri yapılmalı. Kötü tarzda istemelerini de reddetmelidir.

34-Yalancılıkta örnek olunursa her şey çok daha kötü olur. Asla yalan söylememeliyiz.

35-Yalana müsamaha asla olmamalı, ne yapıp yapıp yalan söylemeleri önlenmeli; fakat suçların itirafları da hemen cezaya dönüşmemeli, mantıklı ve makul bir tarzda gereği yapılabilmeli, hatta birlikte yanlışın veya suçun gereği tespit edilebilmeli.

36-Her şeyin kötü tarafını göstermek, her şeyden şikayetçi olmak ümitsizliğe düşürür.

a-Kötü kadınlardan, ahlaksız insanlardan bahsetmek uygun değildir. Onların ahlaki değerlerinde erozyon meydana getirir. Ahlaki anlayışlarını alt üst eder.

b-“Batılı iyice tasvirin safi zihinleri idlal edeceği” unutulmamalıdır.

37-Ders ve oyunda denge olmalı. Sadece ders hatalı olur. Onlara günlük, haftalık bir planla oyun ve derste dengeli bir tarz gösterilmeli. Tabi ki en güzeli bizlerin planlı yaşayarak örnek olmamızdır.

38-Kendi sevdiği mesleği yapmalı. Para ve şöhret veya önemi için meslek seçilmez. Onların kabiliyetleri ve ilgileri daha geçerli bir tercih sebebidir.

39-Yemek düzeni olmalı. Yemek öncesi abur cubur yemesine müsaade edilmemeli. Bu konuda bizler de iyi örnek olmalıyız. Zorla, sevmediği şeyler de yedirilmemeli. Hep yiyeceklerin nazara verilmesi de yanlış olur. Televizyon karşısında yemek yemeği alışkanlık haline getirmemeliyiz, hem sıhhat açısından, hem de iletişim imkanını kaçırma açısından yanlış olur.

40-Çok yemek yemesine teşvik de yanlış olur. Oburluk da kötü bir alışkanlıktır. Denge her zaman önemlidir.

41-Bol harçlık vermek yanlıştır. İhtiyacı kadar parası olmalı, muhtaç olmamalı. Tutumlu olmak, hem yaşanarak hem de anlatılarak öğretilmelidir

42-Güzel duygular, gayretler takdir edilmeli. Beceriksizlikle itham etmek, çalışmasıyla alay etmek yanlıştır.

a-Hatasız çocuk beklemeyin ki hatasız anne baba olmak mecburiyetinde kalmayasınız.

b-Onları bütün hayatın ortak noktası da yapmayın, şımarırlar.

43-Kendi başına iş yapmasına müsaade edilmeli, seviyesine uygun bütün işleri yapabilmeli.

a- Çocuklarınızla onur duyun, onlarda sizle onur duysunlar. Onlara “Sizi seviyor ve sizden dolayı Allah’a hamd ediyoruz” deyiniz. Öyle bir emniyet duygusu kazanırlar ki ruhları rahatlar, beslenir.

b-Onlara hayatın kuralları öğretilmeli, onlar nasıl yaşayacaklarını bilirler.

c- Onlara mesai tanzimi öğretilmeli. Düzen ve kurallar kendini güvende hissettirir.

d-Ancak bunlara önce siz uymalısınız.

e- Başarısızlıklarında, güven duygusunu sarsacak davranışlar yanlış olur.(Hatalardan çok, başarıları dile getirmek ilkedir.)

44-İhtiyatlı, dikkatli davranışlar takdir edilmeli; iyilikleriyle, titizlikleriyle alay etmek yanlış olur. Onu dikkatsizliğe iter. Dağınıklık ve ihtiyatsız davranışlarımızla kötü örnek olmamalıyız, onun dikkatsizliklerini ikaz ederek, güzellikle düzeltmeye çalışmalıyız.

45-Dış görünüme çok önem vermek yanlıştır. İnsanın değeri, onlarla ölçülmez; ancak temiz ve düzenli giyinmenin önemi, örnek yaşayışımızla ve anlatılarak öğretilmelidir.

46-Gösterişli insanlarla, komik hedefler tespiti çok yanlış olur.

a-“Fakirlik azap verir, para her şeyi halleder, dürüstlük karın doyurmaz” gibi ifadeler yanlıştır.

b- “Tek mutluluk parada, zenginlikte“ demek de yanlıştır. Akşam eve geldiğinizde, derslerinden önce onların hatırlarını sorun.

47- Her çocuk, her insan ayrı bir bireydir, bunu asla unutmayın. Başkalarıyla onları kıyaslamayın

48-Tamamen serbest bırakmak yanlış olduğu gibi, onları başkalarına, bakıcılara bırakmak da yanlıştır. Her zaman onların yakınında olabilmeliyiz.

a-Sevgi onların her istediklerini yapmalarına göz yummak anlamına da gelmez. Bu sevginin, değil tavizin adıdır.

49-Aşırı olarak üzerlerine titremek de yanlış olur.

a-Güneşten , kem gözlerden uzak tutmak iyi ama , ileride hep yardım araması da iyi olmaz.

b-Çocuklarınızı koruyun ama gerçeklerden değil. Onları her şeyden koruyamazsınız. Ama sevginiz onlara güçlü bir kalkandır.

50-Onlara değer vererek konuşmalı, muhatap olmalıyız.

a-Hatalıysanız bunu kolayca kabul edin. Onlar size, siz kendinize saygı duyacaksınız.

51-Zaruri ihtiyaçları, latifeleri tatmin edilmeli.

52-Sizden önemle rica ediyorum:

ONLARI BİR DEFA DAHA SEVGİYLE KUCAKLAYIN.

  29.11.2006

© 2021 karakalem.net, Halil Köprücüoğlu



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut