Küçüğün küçük hizmeti

CAMİYE YÖNELDİĞİNDE ezan okunmaya başlamıştı… Adımlarını hızlandırdı, abdest alacaktı daha… Takunya olmadığından ayaklarını çeşme önündeki demir boruya uzattı… Ayakkabıları biraz geride kalmıştı…

Bir çocuğun gezinmekte olduğunu fark etti… Boş akan bir çeşmeyi kapatması için eliyle işaret etti… Akan her damla israf denizini kabartıyor diye düşünüyordu…

Geriye ayakkabılarına almak için döndüğünde çocuğun uzattığını gördü… Memnuniyetini teşekkürle belli etti…

Cami merdivenlerine dualarla yöneldi… İçin için dua ediyordu çocuğu… Kalbi bir akıştı… Küçük bir hizmetle ubudiyet kapıları açılmıştı…

Allah seni anana babana bağışlasın… Nefis ve şeytanın, insi ve cinni şerirlerin şerrinden muhafaza etsin… Kur’ana talebe etsin… Ayakların Hakka yürüsün…

Eğer her abdest için kabul edilen bir dua varsa bunu ona hediye etmişti… Ezanla kamet arasında edilen dua kabul oluyorsa masum için ettiği duanın kabul olmasını istedi…

Küçüğün küçük hizmeti olmasa gönül dilinden akan dua damlaları ubudiyet denizine dökülür müydü?

Çocuk kalbiyle edeceğimiz safi hizmet, himmet dualarının celbine vesile olabilir. İyisi mi küçüğüne büyüğüne bakmadan hizmete devam… “Rıza” hangi amelde olduğu belli değil zira…

Küçüğün küçük hizmetine kim küçük diyebilir?

  02.10.2006

© 2021 karakalem.net, Hüseyin Eren



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut