İnciler gibi

SEYLAN ADASI civarında turistler yüzlerce dalıcının denizin dibine dalarak sepetlerine istiridye toplayıp gemiye çıkmalarını, sonra toplanan istiridyelerin kabuklarını bıçakla açıp incileri bir yığın halinde toplamalarını seyrediyorlarmış. Bu inci avcılarına başkanlık eden ihtiyar Hintliden, incilerin nasıl oluştuğuna dair izahat istemişler.

İhtiyar Hintli şöyle açıklamış:

“İnci istiridyenin kabukları arasına denizin dibinden tesadüfen giren herhangi bir kum parçası veya buna benzer şeyden başka birşey değildir. İstiridye, kabukları arasına giren bu yabancı cismi bünyesine istemediği için bunun üzerini kendi kabuğuna benzer bir madde ile örtmeye başlar. Ve uzun bir müddet sonra bu madde inci olur.”

İhtiyarın buraya kadar anlattıklarını dinleyen turistlerin:

“Hayret doğrusu!” sözlerini duyduğunda ise, Hintlinin tepkisi şu olmuş:

“Neden hayret! Canlılar âlemi, insanlık âlemine benzer. Bir kum tanesi denizin dibinde istiridyenin karnında zamanla nasıl inci oluyorsa, musibet ve acıları sabırla karşılayan insanların ruhlarının da zaman içinde inci gibi parıldadığını görürsünüz!”




(Atiye Keskin)

  30.08.2006

© 2021 karakalem.net



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut