İSLÂM ASKERİ Şam’a giriyordu. Hz. Ömer askerlerini topladı.
“Askerlerim!” dedi. “Bugün Şam’a girmemiz nasip oldu. Burada kimin öleceği, kimin kalacağı belli değil. Ben diyorum ki, helâlleşelim. Bende en küçük bir hakkı olan yiğit, ileri gelsin hakkını ödeyeyim.”
Askerleri:
“Yâ emire’l-mü’minîn” dediler. “Sen dünyanın en adil adamısın. Sende kimin hakkı olur?”
O sırada Hz. Ömer’in kölesi öne çıktı:
“Yâ Ömer!” dedi. “Bir gün hiç suçum olmadığı halde kulağımı çekmiştin.”
Hz. Ömer:
“Öyle mi?” dedi. “Öyleyse, gel sen de benim kulağımı çek.”
Çevredekiler:
“Bu nasıl olur?” diye atıldılar. “Senin gibi bir insanın kulağını bu köle nasıl çeker?”
Köleyi azarlıyorlardı.
Hz. Ömer:
“Bana karşı küstahlıkta değil, iyilikte bulunuyor” diye araya girdi.
Sonra köleye seslendi:
“Gel, kölem Mugayre! Gel de kulağımı çek.”
Köle, Hz. Ömer’in kulağını hafifçe çekti.
Hz. Ömer:
“Niye daha fazla çekmiyorsun?” diye itiraz etti.
“Bu sefer de senin hakkın bana geçmesin!”
(İslâm klasiklerinden)
© 2021 karakalem.net
