Kainat kardeşliği

IRAK YANIYOR… Filistin yanıyor… Beyrut yanıyor…Ormanlar yanıyor…Kalpler yanıyor…

Dünyanın merkezi çok yüksek sıcaklıkta kaynıyor…Her an nükleer patlamalar yaşayan güneş; kızgın alev topu olarak etrafımızda dönüyor…

Ya yıldızlar? Milyarlarcasının sahip olduğu sıcaklık nasıl bir sıcaklıktır? Cehennem nasıl bir ateştir, nasıl yakar? Gayzından çatlama derecesine gelen cehennem nerededir?

Havalar gerçekten sıcak mı, yoksa biz mi çok aciziz? Acizliğimiz yanında cahilliğimizi unutmamız daha büyük bir acz değil mi?

Ejderhalar varken sineklerin ısırmasından bu kadar bağıran, nefsin kör kuyusundan dışarıya nazar edemeyen boğulmuşluk olsa gerek?

Sefahat sıcaklığı çok daha yakıcı ve derine işleyen bir yakıcılık… Günah yangını enginleri kaplayan bir kavuruculuk…”An”ları yakmıyor sadece, sonsuzluğa uzanan yolu tıkıyor…Nefesler sonsuzluk için soluyamıyor…Bronşlar tıkalı, sadırlar sancılı…

Ajanslar dinleniyor havalar nasıl olacak diye? Kendinin feryadını duymayan sağırlara “haberler” ne haber verir? Irak yanıyor derken kendi kalbinin yangınından habersiz bilgiç budalası, nemelazımcı, bencil, hangi kardeşlikten bahsedebilir?

İman gönülden ırak olmasaydı bugün Irak yanıyor olur muydu? Filistin ağlar mıydı? Beyrut böyle yalnız kalır mıydı?

İmani kavrulmuşluk olmasaydı ormanlar bugün duman olur muydu? Ota basmaya haya eden bir nazar, ona zarar vermeye kastedebilir mi?

İman suyu ile hayatlanmış bir hayat; hakikat adımlarıyla çölleri yeşil vadilere dönüştürür… Sinekler, böcekler, ceylanlar ondan emindir…

Kainat ona selamlar, O kainata… Barışık bir kardeşlik havası her yeri serinletir…Hiçbir şey yanmaz ve yalnız değildir…Yakin sağlamsa çürük olan bir şey yoktur, zerreler hazine kıymetindedir…

İman dolu gönülden damlayan bir damla, dert dağlarını eritir, yeryüzünü yeşertir, cehennem ateşini bile söndürebilir…Cehennemi ateşi söndürebilen bir damla gönül yaşı , zaten dünyanın bütün kavrulmuşluklarından kurtarabilecek kuvvettedir.

Kainat kardeşliği kalbi bağla kurulur…Yıldızların ve çiçeklerin, masumların ve müslümanların kardeşliği,kalplerde kökleşmiş imani bağla olur.

Ateş yakmaz, cehennem de yakmaz… Rahman’dan uzaklaşmaktır yakan…

İbrahim ( a.s.) yandı mı? Yanan Nemrut…

Zulüm yangınları, orman yangınları, sefahat yangınları Rahman ü Rahim’e yönelmekle söner…O’ndan damlayan bir damla bütün ateşlerden korur, sonsuz serinliğe salar…

Rahman’ın nazarından kaçırıcı davranışlardan kaçmak, ateşlere dayanmaktan daha kolaydır.

Kolay varken zorda yanmak, kendini harap etmek değil mi?

Ateşe kalkan imanı elde etmek ve ona çalışmak hayatın en hakiki hayatı…Yüzleri yalayacak kadar yaklaşan alevlere duyarsız kalmak, kavrulmaya kabullenmişlik hali…

Filistin, Beyrut, Irak onun için ne ifade eder? Ormanlar yanmış, havalar sıcakmış, sefahat savuruyormuş ne değer taşır?…Kalp kül olmuşsa hangi hakikat bahçesinden bahsede bilinir?

İman suyu ile sulanmış bir gönül toprağında kuşlar, ağaçlar, yıldızlar, masumlar, mazlumlar kainat kardeşliği ile kaynaşmıştır. Mutlu beraberlik sonsuzluk için gün saymaktadır…

Saatin saniyeleri döndükçe serinlik artar, sıcaklar erir…

Kainat kardeşliğine kavuşmak isteyen, yalnızlıkta yanmak istemeyen kalbinin kapısından Rahmet denizlerine gidecek yolu bulmalı…

Arayış yolunuz kısa, saatleriniz hep serin olsun efendim.

  28.08.2006

© 2021 karakalem.net, Hüseyin Eren



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut