MADDE-İ MÂNEVİYE - 3

Cehennem ateşinin tesirini men edecek iman gibi bir madde-i mâneviye,
İslamiyet gibi bir zırh olduğu misillu (gibi);
Dünyevî ateşinin dahi tesirini men edecek bir madde-i maddiye vardır..
20. Söz / 2. Makam


MADDE- İ MÂNEVİYE;
Tanımı gereği ‘soyut madde’ anlamındadır.
Yani elle tutulamayan, gözle görülemeyen bir maddedir.
Dünya hayatında soyut kısmı ön plandayken,
Ahirette somut bir cismaniyet kazanacaktır.
Bunun nasıl gerçekleşeceğine dair,
Allah (c.c) insanlara,
Hz. İbrahim’ in (a.s) ateşte yanmamasını misal olarak göstermiştir.
“Hasbünallah ve ni’ mel vekil” (1) dua-yı azîminin,
Etrafımızı çevirmiş muhkem (sağlam) bir sur (kalkan).. olduğunu bildirmiştir.(2)

*

Müminlerin diğer insanlardan farkı nedir?
Önemli ve hayatî olan bu fark, imandır..
Öyleyse;
Haşirde yeniden diriltilmeyle birlikte,
Bu husus canlanacaktır ve ebedî bir önem kazanacaktır.
İnsanın bedeni tekrar kendisine iade edilirken,
Madde- i mâneviyemiz olan imanımız,
Biiznillah koruyucu bir tabaka nevinden,
Amyantlı bir kalkan halini alacak,
Ve’ l ilm- ü indallah..(en doğrusunu ancak Allah bilir.)
Öylece verilecektir. (3)

“Ehl- i cennet olan bir insan, hususan bütün duygularıyla ve cihâzat- ı mâneviyesiyle (mânevi organlarıyla) ubudiyet (kulluk) etmiş ve cennetin lezâizine (lezzetlerine) istihkak kesbetmiş (lâyık ve hak etmiş) ise; her bir duygusunu memnun edecek, her bir cihâzatını okşayacak, her bir letâifini zevklendirecek bir tarzda; cennetin her bir nevinden birer mehâsini (güzellikleri) gösterecek bir tarz- ı libası (özel bir elbiseyi), kendilerine ve hurilerine, rahmet- i İlahiye tarafından giydirilecek..” (4)

*

Bu arada,
Peygamberimizin (s.a.v) amcası Ebû Tâlib gibi insanların durumları da,
Gayet mânidardır.
İnkâr ve inatlarından değil,
İmanın gereklerini yapmaya utandıklarından,
Veya ataerkil bir milliyetçilik damarı nedeniyle
Makbul bir iman getirmemiş,
Ama bununla birlikte,
Ciddi iyilikleri bulunan insanların durumları da ilginçtir.
Ebû Tâlib,
Bizzat Cenab- ı Peygamberin beyânıyla,
Maalesef iman elbisesini kuşanamamış ve cehennemlik olmuştur. (5)
Yine de cehennem içinde bir nevi hususi cenneti,
Onun hasenâtına (iyiliklerine) mükâfaten,
Bir rivayete göre de,
Vefat ettiğinde,
Peygamber tarafından vücudu onun için meshedilen,
Bir korunmayla cehennem içinde özel bir cennet hayatı sürebilecektir.. (6)

“Ehl- i cehennem ise;
Nasıl ki dünyada gözüyle, kulağıyla, kalbiyle, eliyle ve hakezâ.. bütün cihâzatıyla günahlar işlemiş; elbette cehennemde onlara göre elem verecek, azap çektirecek ve küçük bir cehennem hükmüne gelecek muhtelif- ül cins (çeşitli cinslerde) parçalardan yapılmış elbise giydirilmek, hikmete ve adalete münafi (zıt) görünmüyor..” (7)

Tıpkı cennetlikler gibi,
Cehennem hayatında da özel bir elbise var ki,
Ben ona “madde- i günâhiye” diyorum..
Yani,
Izdırap ve sıkıntıyı artırıcı bir “günah elbisesi..”




Dip Notlar:

(1). “Allah bize yeter, O (c.c) ne güzel vekildir.” Âl- i İmrân Suresi : 173

(2). Mektûbat / 29. Mektup / 6. Mesele

(3). “..meydan- ı haşirde sun’ i libaslardan (elbiselerden) üryan olarak, fakat fıtrî bir libas giydirmesi, ism- i Hakîm muktezasıdır (gereğidir).” 29. Mektup / 8. mesele / 4. nükte

(4). 28. Mektup / 8. Mesele / 4. Nükte

(5). Peygamberimizin Hayatı / 1. Cilt / Sayfa 253,

28. Mektup / 8. Mesele / 8. Nükte

(6). 28. Mektup / 8. Mesele / 8. Nükte

(7). 28. Mektup / 8. Mesele / 4. Nükte

  03.09.2006

© 2021 karakalem.net, Aykut Tanrıkulu



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut