Ay ağlıyor

AY AĞLIYOR… Işık yolcusu hüzünlü tebessümle bakıyor, Ay’ın vuslat gözyaşları yakamozlara… Yakınlaşıyor, yürek elleriyle tutuyor ışık incilerini… Yüzüne gönlüne sürüyor mahur muhabbeti…

Ay ne kadar yakın, yakamoz ne kadar uzak… Uzağın yakınlığı ile kısalıyor yolculuk… Yakin ipi ile uzanmak istiyor yıldız ötesine… Yerde yüküyle yürürken ışık tahtı hasreti sarıyor sinesine…

Işık musikisiyle coşkun çağlayanlara dönüşüyor bazen, her adımında bir yıldıza basıp gidiyor sanki… Bazen de önünü göremeyen yıldız böceği kadar yalnız ve ıssız kalıyor… Kaçamadığı yalnızlığı kabulleniyor kalabalıklarda…

İzleri izliyor özleyerek… Hissizliğini hissediyor… Gece geçmiyor… Gündüzler güldürmüyor… Başıboş vermişliğe dayanamıyor, damlalar damlıyor gamsızlığını delip geçen…

Zaman değil zulümat boğuyor… Bedenlerden çok beyinler bombalanıyor, duygular dumura uğratılıyor, gönüller gafletle dağlanıyor. Ay ağlıyor… Yakamoz damlalar süzülüyor yüreğinden… Damlaların değdiği yerler diriliyor... Derin uykular dağılıyor, uyanık nazarlar doğuyor…

Doğumlar kolay mıdır? Gafletin kucağında uyuklayan sabahı görür mü? Geceyi götüren, gündüzü getiren biz miyiz? Gözlerimizi kapamasak yeter.

Doğuşu düşlemektir yakamoz yalınlığıyla Ay’a uzanmak… Gecede gündüz muştusuyla ayılmak ve hazırlanmak güne… Işık sepetini hasat için hazır etmek…

Bizden istenen nedir? Ay aynamızı temiz tutmak… Aldığımızı ayniyle yansıtmak… Eksiltmeden ve fazlalaştırmadan… Yakamoz ellerle uzaklara uzanmak…

Rahmet ve bereket hikmetle hep yağıyor… Kabını kapalı tutan karanlıktan başka ne kazanır? Kirli bir kalpte hikmet tutunur mu? Akar gider…

Nur, dertleri delip geçen bir şifa… Maddenin ardındaki melekutu muhatap olmak Nur…Perde ötesini gözlemeyebilmek… Asıllarına ve membalarına müşteri olmak… Zatını değil onda yansıyanı sevmek… Ay’ı harfi sevebilmek…

Yakamozlar yerli değildir, semadan süzülmüştür… O eli iyi tutan hakikat güneşine çıkar… Yerin çekimine aldanmadan ve yolda yalpalamadan yürümeli hep… Bir de bakarsınız, Nur her yönünüzü sarmıştır…

Ay’lardan büyük ayna içimizde parlatılmayı bekliyor… Kirlenmekten kaçmak Nur’a koşmaktır… Kir kazuratlarını kazımak kendimizi bulmanın en kısa yolu…

Gökteki Ay’ı içimizdekiyle aynileştirebilsek uzak olduğumuz ışığın bize ne kadar yakın olduğunu göreceğiz.

Ay ağlamasın ağarsın. Yakamoz yaşlarla Nur Risalelerini yeniden muhatap olmak, vuslat muştusuyla buluşmak… Acısız ayrılıklarla ışık yolculuğuna hep birlikte yürümek… İzleri kaybetmeden ve de özlem izleri bırakarak maziyi ati ile birleştirebilmek… Binimiz bir, birimiz bin büyüklüğü ile “biz”leşmek… Ağaran ay görüntüsü. Gece geçmediğine göre birlikte bizleşmeliyiz.

  27.03.2006

© 2021 karakalem.net, Hüseyin Eren



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut