Meyil ve sevkte akmak

Düşünce dalgalarında yuvarlanırken önünde akan belediye otobüslerden birine bindi birden. Biraz sonra yanlış yolda olduğunu öğrendi. Olsundu, olan olmuştu bir kere… Yeni yol veya yanlış yol ne getirecekti ona?

Bir. İki… Üçüncü işyerinde tanımadığı adamın tanıdık bir yakınlık göstermesi yolunun doğru olduğu düşüncesini doğurdu içinde. Sohbet çayla birkaç defa soluklandı. Soğuğa rağmen sıcak nefesler havayı iyice ısıttı.

Kelimeleri kitaplar takip etti, kırmadı tekliflerini ne sunduysa satın aldı adam… Sonrasında ailecek genişledi dostlukları… Mini bir kütüphane kurdu evlerine…

Kalbinin meyli, kaderin sevkiyle girdiği yolu, kitap neşriyle meşgul olduğu yıllar boyunca hatırlar. Halen de hatıralarında önemli yer tutar.

Yeni yollar ararken kalbi meyille kaderi sevki sorar kendi içinde… “Mini kütüphane” kurmak için yeryüzündeki bütün kapıları çalmak hayalindedir, hayallerini çaldırmamak için de her gün tazelemek ihtiyacı hisseder kendini… İdeallerini adi işlere dalarak deldirmemeli diye düşünür yalnız köşelerde.

*

Günle beraber yorulmuştur, son olarak bir dostuna uğrayarak dinlenmek dileğindedir. Pek de iş olmamıştır bugün… Yorgunluk çayı yudumlarken yıllar önce kitaplarla tanıştırdığı dostu çıka gelir. Hasret giderir Hasan’la… Okudukları kitaplardan nasıl istifade ettiklerinden bahsederken ailecek dua ettiklerini söyler Hasan… Hüznü hüsne dönüşür… Sevinç yağmurlarıyla yıkanır, yorgunluk tozunu atar üzerinden…

Buluştuğu adaşı değildir, kalbi meyille kaderi sevktir… Savrulan yıllarda yorulsa da yanlış olmayan yeni yollarda yürümüş olmak büyük şevk oluşturur yarınları için… Daha yürünecek çok yol, çalınacak çok kapı vardır.

Kader kanatlandırırsa kim tutar? Kalbi meylini günlük rüzgarlara kaptırmadıkça, kapkaççı duygulardan kurtardıkça “Mini kütüphane”ler kurmak için dünyayı dolaşmayı devam edecektir. Dilekleri kavli ve fiili dualarla beslemek için, kalp tefekkür ve tezekkürle rızıklanmak ister.

Karda kışta, kaygan yollarda kaymayan azıklı kalbe, kader güzel, doğru, bahar yollarda yürütecektir… Çorak çöllerden yeşil yurtlara serin sular gibi akıtacaktır…

Meyillere her gün kontrol, kadere her gün dikkat. Nereye gidiyoruz, nereye sevk olunuyoruz?

Durakta dururken otobüs sizi nereye götürecek, günü nerede nasıl bitireceksiniz? İdealiniz ne?

Tanışmayı bekleyen nice adamlar, yolu gözleyen nice Hasan’lar bizleri bekliyor. Kalp tokmağı ile vurulacak nice kapılar, “Mini kütüphane” kurulacak ne çok evler var…

Ellerimiz sızlasa, dizlerimiz dinginliğini yitirse de yetişmek için yürümeye devam… Devirler dönse de kalbi meyille kaderi sevkten ayrılmadan yetmek yarınlara …

Durakta duranlar durmayın, akan otobüslerden birine binin.

  13.02.2006

© 2021 karakalem.net, Hüseyin Eren



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut