Bir Elçidir Kar Taneleri

BU SABAH uzunca bir süredir görmediğim bir dostum geldi, karşı evlerin çatısına, sokaklara, saçaklara, ağaçların tepesine ve tabii penceremin önüne. Şu satırlar yazılırken de tane tane gelmedeler dünyama. Hepsi birbirine benziyor, hepsi birbirinden farklı. Tane tane kucaklıyorlar toprağı, tane tane elçilik yapıyorlar Vahid ve Ehade. Onu en çok çocuklar seviyor, zira onların hissiyatı gündelik meşgalelerin ülfet monotonluğu modunda değil. Onun kadar bembeyaz bir dünyaları var ve ona o dünyaları ile muhatap oluyorlar. Büyüklerde bir şikayet hali varki sormayın, “Of”lar, “Üf”ler, “elverişsiz hava şartları” ndan dem vuranlar.. Filanlar falanlar..

Neyse ki sen bunlara aldırmıyorsun kış güzeli. Her kış geliyorsun ziyaretimize. Yoksa nice olurdu halimiz. Biraz geciksen özlüyoruz seni. Kendi tembelliklerimizi seninle örtmeye çalışıyor, “elverişsiz hava şartları” diye kendi kusurlarımızı sana yüklemeye çalışıyoruz. Ne yapalım insanız, sonsuz benciliz. Hoş, getirdiğin faydalar yanında onlara da baş göz üstüne demek gerekiyor ya.. Neyse, dedim ya, insanız işte sonsuz bencillik var yapımızda.

Hem Nurun müellifi :"kar’ı pek bâridâne ve tatsız telâkki ederler. Halbuki, o bârid, tatsız perdesi altında o kadar hararetli gayeler ve öyle şeker gibi tatlı neticeler vardır ki, tarif edilmez.” demiyor mu?

Biraz seyretseniz onları nasıl da mükemmel talim görmüş bir ordu gibi indi(rildi)klerini görürsünüz. Başınızı kaldırıp baksanız gökyüzüne, alabildiğine gökyüzü ile halvet edip gözlerinizi, gördüğünüz o muhteşem manzara karşısında yüzünüze, alnınıza, dudağınıza ilişen Ehadiyet dokunuşları karşısında, şahit olduğunuz o eşsiz cemal buluşması karşısında, “et-tahıyyetü lillah” tan öte nasıl ifade edersiniz hissiyatınızı? Eğer denememişseniz bunu, ilk fırsatta deneyin, görün, yaşayın ve hissedin.

Kudret helvasıdır o muhtaçlarına indirilen. Atmosferde bir toz zerresinden başlayan yolculuk, her biri eşsiz benzersiz olan Ehadiyet mührü taşıyan kar tanelerinin toprakla vusülü ile nihayet bulur. Tam bir mucizedir o. Aciz bırakır sebeblerini. Katre misaldir, kendisinden hiçbirşeyi yoktur, iddiasızdır, toprakla buluşup mahv olur, mahviyeti hatırlatır bizlere. Elli santimetrekarelik bir yerde yaklaşık bir milyon tane varmış onlardan, ama göremezsiniz, çünkü hiçbirinin tek başına iddiası yoktur, karbeyaz o güzeller güzeli vahdet örtüsünde kaybederler kendilerini. Vahid den gelen elçidirler; Tevhidi unutturan kesreti, gafleti karbeyaz bir örtü ile örtüverirler. O zaman güneşe çevrilir gözler, ama o aslında Şems-I Ezeliye çevirmek ister gözleri.

Hiç ayrım yapmaz, her yere iner, ağaca, taşa evlere, yollara, her şeye sızar, böylece kesret içinde herşeyde tek tek ve bizatihi tasarruf eden, Fail-I Muhtara çevirmek ister nazarları. Arzın alnına karbeyaz bir taç takılır rahmetten. Kanımızı kaynatırlar soğukluklarıyla, canlanma getirirler dünyamıza. Her kar tanesi, binler hamdele ve salveleyi taşır omzunda. Tane tane tesbih ederler Ehadi, hep birlikte işaretler taşırlar Vahitten. Melekuttan uzanan Vedud öpücükleridir onlar. Her biri bir kitaptır kar tanelerinin; Yunusun sarı çiçeği okuduğu gibi okumalı onları, Şeyh Galib gibi “bir özge temaşa” nın sırrına ermeli bu Ehad tecellilerinde. Okumalı ki, Munazzıma yol bulmalı, sıyrılmalı, ülfet monotonluğundan, kurtarmalı alemimizi ahirzamanın gaflet korsanlarından, temizlemeli dünyamızı yalancı güncellerin biteviye sıradanlıklarından ve kainatın bu karbeyaz gündemiyle hemhal etmeli. Perdelerimizi aralayıp okumalı, elimize alıp okumalı, yüzümüzde hissedip okumalı ve düşünmeli. Düşünmeli ki, ömrümüzün her saniyesi de elimizdeki kar taneleri ile beraber eriyip gitmekte. Faniliğimizi hatırlatmakta bize kar taneleri.

Dedim ya, kaldırın yüzünüzü gökyüzüne, cemalin o eşsiz buluşmasına, ahenk, mizan, manay-I harfi ve mahviyetin vuzuhla aşkına şahit olmanın lezzetiyle şadüman olsun ruhunuz.

Kar yağdırılmaya devam ediyor penceremin önüne. Belki yolları kapatacak ama O’ na giden yolları açacak inşa’Allah..

  22.12.2005

© 2021 karakalem.net, Metin Ergöktaş



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut