“Benim bildiğimi bilseniz...” ile gelen

PEYGAMBER EFENDİMİZ bir gün Şeybe kapısından girerek sahabilerin yanına gelmiş ve onları güler vaziyette görünce:

“Nasıl olur da böyle gülersiniz? Benim bildiğimi bilseydiniz, az güler, çok ağlardınız” buyurmuştu.

Sonra, Peygamber Efendimiz oradan ayrıldı. Sahabiler de, bu nebevî ikaz karşısında, derin bir hüzne garkoldular.

Çok geçmeden, karşılarında yine Peygamber Efendimizi gördüler. “Resûlullah’ı bu kadar çabuk geriye, yanımıza döndüren şey nedir?” diye meraka da düştüler.

Efendimiz, gecikmeden, onlara şu açıklamayı yaptı:

“Şimdi Cebrail bana geldi ve Allahu Teâlâ’nın ‘Kullarıma haber ver; şüphe yok ki, Ben affı ve merhameti bol bir ilahım’ buyruğunu getirdi.”

Açıkçası, mü’minleri tevbe ve istiğfara davet eden bu ümit âyeti, çok bilinen bu nebevî ikazın ardından inmişti...

  18.11.2005

© 2021 karakalem.net, İsmail Örgen

  1.  Bu yazının geçtiği eseri incelemek -veya satın almak- istiyorum.



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut