Arşiv

 Kaos: determinizm çatırdarken…

Kaos, bulunduğu her yeri Kayyum bir Yaratıcı adına “feth” ediyor…


BİR BİLİM dalı olarak “kaos”, henüz çiçeği burnunda. En büyük özelliklerinden birisi ise, kâinattaki sistemlere uygulanan determinist bakış açısının çöküşüne katkıda bulunmuş olması. Zira, determinist anlayışın hâkim olduğu dönemlerde Yaratıcı, gelişen olayların muhakkak belirlenebilirliğine olan “güven” nedeniyle, belirsizliğin atfedilebildiği bir yerlerde; “muharrik–i evvel”lik tahtına oturtulmak üzere “tatile” gönderilmişti. Ne var ki, atalet ademin kardeşiydi. Yaratmanın vücudî bir kavram oluşu kesin olduğuna göre, ademî çağrışımların kurbanı olan şey, Yaratıcı olamazdı. Lâkin, determinist bilimciler, yürüdükleri kaldırımın taşlarından emin bir şekilde, Kayyum bir Yaratıcının varlığına gözlerini kapamışlardı.

İşte böylesi bir zamanda, kaos teorisi gözü kapalı yürüyen bilimciler için kaldırımdaki “eksik taşlar” kompozisyonu olarak ortaya çıktı. Evvelce başlayan determinizmin genel–geçerliğini sağlaması çabası, zamanla, tâ Laplace’tan başlayarak, Carl Sagan gibi bilimcilerin kaleminde “Tanrı’yı evrenden kovma” sevdasına dönüşecekti.

Nitekim, Stephen Hawking gibiler de aynı kaygılarla “bir Yaratıcının varlığına gerek yok” sonucuna ulaşma yolunda, selefleri olan deterministlerin çözemedikleri için “Tanrının işi” diyerek içinden çıktıkları ve —kâinatın ilk yaratılışı gibi— bilimin henüz tam anlamıyla nüfuz edemediği yerleri, yine determinizm adına “işgal” amacındaydılar.

Determinizm, Yaratıcıyı, öncelikle, “Kayyum” olmaktan; daha sonra da, “Var” olmaktan çıkarma yolunda dehşetli bir gayrete adres olmuştu. Ne ki, kaos teorisi her geçen gün determinizm gömleğinde gedikler açmaya devam ediyor. Dahası, bu alandaki tesbitler, bir “Fail–i Muhtar”ın kesin olarak varlığına, ama “Kayyum” olarak varlığına dair kâinattaki sistemlere vurulan büyüleyici bir damga durumunda. Deyim yerindeyse, kaos, bulunduğu her yeri Kayyum bir Yaratıcı adına “feth” ediyor.

Termodinamikçi ‹lya Prigogine, kendi sahasındaki sistemlerin işleyişiyle kaos arasındaki ilişkiyi açıklarken, kâinatı yeniden keşfetmiş, yahut dünyaya yeniden gelmiş kadar heyecanlı.

Nitekim, kendisiyle yapılan bir söyleşide, bu gerçeği “kâinatın yeniden büyüleyişi” olarak adlandırıyor. Çünkü, determinizm, kâinattaki büyüleyici güzelliğin örtünmesine yardım eden “soğuk” bir gömlek olarak uzun bir süre için bilim adamlarını, kâinattaki hârikulâdelikten mahrum ediyordu. Ancak bundan böyle kâinat, determinizmin soğukluğundan sıyrılarak bilim dünyasını büyülemeye başlamış bulunuyor. Ve, determinizm gömleğinin defteri dürülmeye başlandı bile. Ola ki, bir ikindi sonrası yürüyüşe çıkıyorsanız, gözlerinizi açmayı ihmal etmeyin. Ne olur, ne olmaz, kaldırım taşları arasında “kaos” geziniyor olabilir!



Çiçeği burnunda bilim dalı “Kaos”un en önemli özelliklerinden biri, kâinattaki sistemlere uygulanan determinist anlayışın çöküşüne katkıda bulunmuş olması.

  15.05.2004

© 2021 karakalem.net



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut